Bir Ölüye Kalp Masajı - II
I-
Kısa bir zamanım vardı oysa ki sanırım Gördüğümü sandığım bir düş/üştü... Tekil kalabalıkların Çoğul yalnızlığı gibiydik biz Ve iki tekil şahıs kipi Aniden zamansız bir tamlamaya dönüştü... Sahi, Gün, dünden mi gebedir Cavidan... II- hep sanrılara inanmışım aslında Her ben’in Doğrusal düzelmdeki sen karşılığına Ve bir ayna gibi Durmaksızın birbirini yansıtmaya... Gerçi Hayat da çok enteresan , Gözlerin bağlı şekilde Bakınıp durduğun bir kör ebe oyunu gibi Sürekli birilerini arama hali, Ve aniden gelip boğazına yerleşen büyük bir yumru Tam bulduğum dediğin anda Sahi, Senin gözlerin neden hep açıktı cavidan ? III- Aslında Tanrı’nın merhameti de yalan Tapınakları da.. Seni her aradığımda Kendimi kilitlediğim bir düş, Aynada senin yansıman bir gülüş Ve sanrıdan gerçeğe dönüş/tü zannımca Içimde sürüp giden bu küffar muamma... Sahi, Sen cenneti gördün mü Cavidan ? IV- Her insan birbirinin yansımasıdır derler Şimdi söyler misin bana Onca yaşanmışlıklarımızın Onca yanılmışlıklarımızın Ve Onca duraksamışlıklarımızın üstüne Ilk defa kıpırdayan bu kalp kapakçığı kimin? Söyler misin bana Hangi aynada saklıydı geçmişin ? Sahi Bu kez doğru ayna mı baktığım Cavidan ? İkibinyirmiiki’nin Eylül’ü İstanbul... |
Emeğine yüreğine sağlık
..................Selamlar