Bekliyorumo gitti biliyor musun oğul da gitti onunla birlikte yalnız kaldım yani gün bugün tek başımayken gün aydınlığında bana ne ışıktan bana ne göğün maviliğinden bana ne güzlemenin yeşilliğinden sebzeden meyveden bana ne başım duman dumanken bana sen lazımsın gel otur yanıbaşıma dizin dizime tenin tenime elin elime nefesin değsin nefesime öyleyken günbatımını seyreyleyelim birlikte çay demleyip içelim çekirdek çitletelim konuşup sohbet edelim sonra gün gidince gecesine karanlık hafiften çöktüğünde ve yel usul usul esince yıldızları seyredelim sonra öpüşelim iki liseli gibi doya doya ve bal gibi başımız dönünce biz yere düşelim iki sarhoş gibi sonra sarmaş dolaş yuvarlanıp gidelim samanlar içinde taş duvar dur dediğinde bize durup iç içe geçelim ne dersin menekşe? Onlar da gidecek biliyor musun, geldikleri gibi. Ama bana ne! Sana da ne! Gün kavuşup gittiğinde, karanlık usul usul geldiğinde sen tin tin çıkıp geleceksin. O güzel gülümseyişinle. Bunu biliyorum. Ve ben, ağarmış saçım sakalımla, uzayıp gitmiş yaşım başımla ama dimdik ayakta, özlemle seni bekliyorum... 6/eylül /2022 Koruköy |
Emeğine yüreğine sağlık
___________________________________Selamlar