HİÇBİR ENDİŞE YOK
Hüzün üşüşür
Düşüm kaybeder gücünü Düşün, derdim ne büyük? Bir insan yaşama hevesinden eksik, yıldızı sönük Günler ölü, yeniden dirilmek mi çözüm? Kendini kanıtlama çabası, bu fazlasıyla küçük düşürücü İnsanlık hasta, ruhlar çürük Vicdansızların hegemonyasında masumlar suçlu, Evreni haksızlık bürümüş Normalleşir edepsizlik, ezilir süzük Bir intikam peşinde sanki herkes, hırsınla körsün Azimle gayret ediyorum, yanıyor özüm Tarifsiz bir özlem duyuyorum benliğime Cevherim öfkem, ne yüce bir özgürlük Tek doğru gafletim dürüstlük Affedin dostlar, gerçek aramıza getirir küskünlük Maalesef ki göz yumamam, veremem ödün Yalnızlıkta özünlüsü huzura güdüm Tanrıyla bütünlük ufkumun görüngüsü Mantıkla sürdürdüğüm amaçlar umut yüklü Dokuz köyden kovulmak kaderin tek perdelik güldürüsü Sahne yeryüzü, yalanlar kostüm Replikler çalıntı, senaryonuz hükümsüz Rol yapma yüzsüzlüğü toplumun künhü Monolog tuluat şiirlerde mühür Dengede kalır kalple tüy Maat rehberliği, Ra’nın yönü Yolculuk gökyüzü, sonsuzluğa sürsün Karanlığa düzen ülküm Manevi heyetimde suskunluk örgün Tüm pürüzlere metanetim törpü Her öykü kendine özgün Psikolojik enfarktüs düzelir deneyüstü Seksen sekiz tuş spiritüel tendürüst Aktaramaz size bir annenin çaresizliğini hiç bir literatür Ürkmeyin, değişecek devran başlayacak tahavvül Mürekkebim zerk edilen zehre panzehir formülü Bu evre acı eşiğinin en üstü, biraz sabır gerçekleştirecek düşü Hiçbir endişe yok, yarınlar derin dehşetle görünür |