İZVİT YAYLASI DESTANI
Hasretin var acı geçer günlerim,
Sorulmaz ki senden ayrı dünlerim, Karıştı da gece gündüz yönlerim Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Neyleyim gurbeti, sende gözüm var, Sana derim Sorkun, sana sözüm var, Öküz güttüm her taşında izim var, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Sorkun’da obamız taşın başında, Keçiler tuz yalar tuzluk taşında, Muradım kaldı da ayran aşında, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Akşam olur evden azık beklerim, Aklıma köy gelir bir of çekerim, Gıncıllağa biner hoplar sekerim, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Sarıçkırı” uzak yayla sınırı, “Mümüngölü”öte “Alıçlıkır”ı “Yüksekeşme”ye saldım katırı Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Ayıbeleni”nden köye bakılmaz, “Atlıca” suyundan içsen bıkılmaz, Bozarmudun dalı diken çıkılmaz, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Atlıca”da güreş tutup toyladım, “Işıklar”da dikili taş oynadım, “Kokarkuyu”da kurt gördüm hoyladım, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Göbekli”nin düzü,”Galeyçini”ni “Çayıryur”,” Garaeğrik”,”Abdalini” Şartlar zor bilseniz köyün halini, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Mahkeme görülmüş “Mahkemardıç”ta, Toprak bizim zaten vermiş yargıçta, Tarihi bilinmez, bilmem ki kaçta, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Sazkaba” da vardır bir de mezarlık, Kayadan damlıyor suyu nazarlık, İçmek için yoktur asla pazarlık Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Yanaltaş”ta yedik deli batırma, Şaşma tohumundan hibrit bastırma, Lezzeti unutma canı bıktırma, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Halkalı”ya geçip derdim ekini, Erkenden yükledim yükün tekini, Çok şükür yedi yük kadar yekûnu Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Gocatalla” uzak varsan varılmaz, “Kolankaya” dersen hiç de sorulmaz, “Eşme”ye yurt tutmuş geri dönülmez, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Hasanlarini”ne varışım seyrek, “Kızılkuyu” nerde, ya “Alayörek” “Erkeçini”nden su içmemiz gerek Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Küllükalanı”nda küllüdür inler, “Yüksekeğrik” öten kekliği dinler, Çobanlık zor iştir kararır tenler, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Aney”de elime “buturak” battı, Buğday adam boyu bereket kattı, Üç beş çuval arttı babamda sattı, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Dedeçelebikoyağı” suyun yatağı, “Çığralı” önünün bozdur toprağı, Atamız Sorkun’da kurmuş otağı, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Gocagır”da gene koru verilse, “Yanaltaş”tan gelen bekçi görülse, “Gölyeri”ne koyun kuzu sürülse, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Faraçalanı”dır mantarın yurdu, Uyuşuk yılanı görüp de durdu, Elindeki sopayı kaldırıp vurdu , Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Sıcakta öküzüm böğelek tutar, Ekmek alasını karöküz yutar Avcılar uzaktan tüfeğin atar Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Heybenin gözüne çocuk bindirdik, “Yükdibi”ne geldik yükü indirdik, Testiyi kaldırıp suyu yandırdık, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Yağlıpınar’dan geçer yörük göçleri, Sürünün lideri yağız koçları, Kuşlara yuvadır kepir içleri, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Derince koyakta “Taspınar” vardır, Suyunun kaynağı bol yağan kardır, Avuç avut suyu yandır ha yandır, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Talvar”dan yürüdüm Hombul’a indim, Bekçiyi görünce “Tuzla”ya döndüm, “Alıçini”ne varıp gölgede dindim Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Körellez” zirvede, ekini yavan, Karnını doyurur burada hayvan, Önü yörük yolu geçiyor kervan, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Ardıçarası”nda görmüş tavşanı, Ta “Çakılardı”ndan almış nişanı, Avcının her daim atmaktır şanı, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Ayrancı”da buğday olsam derilsem, Taşharman”da harman olsam sürülsem, Yük yükleyip “Keben”inde görülsem Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Kösemusa” uzun verimli düzlük, “Eriklikuyu”nun ederi bir yüzlük, “Çillengiç”in düzü sanki bir tozluk, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Kayabaşı” yelin estiği yerdir, Ağustos ayında ekinin derdir, Nohudunu yolma vaktine erdir, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Naşalyeri”ni gör koş git sekerek, “Evgoyağı”görsen tamı beş evlek, “Sıraharmanlar” da yel bekleyerek, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. “Atlangıç”geçip çok öküz güttük, Dikenler içine yüz üstü düştük, Harmanı kaldırıp biz köye göçtük, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Öküz ağızlama harmanın sonu, Artık ne ekin kalır ne de bir koru, “Serper”de çimmektir şimdi tek konu, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Öğürekler mandıraya gelmiyor, Çayırlarda kimse harman sürmüyor, Kaynaşma bitmiş de kimse bilmiyor, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Sorkun’a yapılmış taştan bir mescit, Kapı yok, baca yok sanki bir tecrit, Yıkılmış o sayvantlar günlük gel git, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Oğluna kızına yaylayı gezdir, Bu toprak bizimdir her daim sezdir, Göz diken olursa canından bezdir, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. Özbekoğlu şimdi dertli ne çare, Heybesi eskimiş olmuş bin pare, Kalmadı takati bitkin biçare, Gelirsen görürsün bizim yaylayı. 31.05.2020 Durmuş Ali ÖZBEK [email protected] |