YILLAR
-anısına saygıyla Yasemin Özdemir’e-
Gülüşüyle ısınıp derdine yandığımız Hep yanı başımızda hep bizim sandığımız Bazen mutluluk alıp bazen aldandığımız İçimizde kor olup külde gizlenen yıllar. Eskileri andıkça sarmalarmış insanı Gündüzün gül akşamı, gecenin sabah yanı Yeni baştan yaşasak eğer varsa imkânı Hasretiyle ağlatan, ânı özlenen yıllar. Yaraya şifa sayıp tuzlar ekilir durur Hayali karşımızda her ân dikilir durur Sabırlar tespihinde elden dökülür durur Dostluklarla bezenmiş, yolu gözlenen yıllar. Ah geçmese diyerek dualar ettiğimiz Aynalardan yansıyan, bir ânlık tattığımız Fark etmeden usulca geçip de gittiğimiz Yavaşlasın dedikçe daha hızlanan yıllar. Yağıp ıslatan yağmur, akıp giden gök çay mı Kırk yıl hatırlı kahve, kırda içilen çay mı Bir yandan batan güneş bir yandan doğan ay mı Acele gitmek için nice nazlanan yıllar. Ömrümüze kök salmış dallanıp budaklanmış Elemlerle suçlanmış, sevinçlerle aklanmış Akıp giden zamanda anılara saklanmış Örümcek ağlarıyla artık tozlanan yıllar. Maziyi hep yittiği o yerlerde aradım İzini bulmak için kederlerde aradım Hazan bahçelerinde bilmem nerde aradım Karlar yağmış üstüne, yitmiş buzlanan yıllar. Gıyasi AYDEMİR |