GÖL
GÖL
Göl suskudur geceye Göl hüzün tarlasıdır yağmura Her daim bağlı elleri Ve dış dünyaya kapalıdır penceresi Her akşam üstü siner yalnızlık Koyu, mavi ve gizemli sularına Şairlerden önce o şairdir Odur ilhamı mertçe dağıtan yüreklere Yazısız bir dünyanın da Sevdasını, aşkını ve hüznünü damla damla İçinde saklar şairane Dokunsam ağlar mı Seslensem mavisini yollar mı El uzatsam parçalanır mı Sahilinde taş olsam çarpar mı Ay ışığı olsam kalbini açar mı Sevsem can verir mi ,bilmiyorum Yalnız ormandan kalem versem Irmak olur boşanır kağıtlara Bahar geldiyse hatırlatın dostlar Bir de gölün kır çiçeği, Buğulu toprak kokusu, kurbağa sesleri olduğunu Damla damla gölün ise Kanaya kanaya yürek olduğunu Anlatayım kırlangıçlara Ve zamana Ve göl aşklara Ve de göl gözlere… |