GADDARNe sevdanın yeli, ne sabrın gülü, Ne yarin sol yana düşen kakülü, İşte şimdi oldum yaşayan ölü! Tan ağarır şimdi yıldızlar söner, Beklemen boşuna sanma ki döner. Bu gidişin ateşi var, adı yok, Bundan böyle hiçbir şeyin tadı yok, Başucumda mırıldayan kedi yok! Gel de sen öp yalnızlığı alnından, Çıkar şimdi son Yusuf’u kuyudan. Kimse tanımasa, yollar tanıdı, Bırakmadın gitti bu kör inadı, Ne hale geldim bak, içim kanadı! Buna hakkın var mı, söyle bir tanem? Gelse başucumda otursa annem. Kimse tanımasa o beni tanır, Suç işlerim hep yerime utanır, Nerde kapı çalsa ben geldim sanır; Seni kıskanacak zaman olmadı, Yıllar umuyordum, bir gün dolmadı. Ağlarım ben, her gidenin ardından, Sanırım kopuyor anayurdundan! Yar derdi, beter mi sıla derdinden? Beter oldum elleme sen yaramı, Unutturdun, ananemi, töremi. Gözün aydın, olan oldu bak şimdi! Başucumda koca mumlar yak şimdi, Aradığın artık bende yok şimdi; Topla uçtan uca gelip dür beni, Yokluğuna zebun ettin yar beni! Yokluk nedir, ben doğuştan bilirim; Çok dönmüşüm eve bomboş ellerim, Gün geçtikçe daralıyor bak, yerim! Feda ettim, varlığımı darlığa, Gönlüm bile dayanır gaddarlığa! Hayrettin YAZICI |