SABAEy Saba! Lütfet… Gücüm yetmez bu fermanı değiştirmeye, Vuslat çalar kapıyı; aç ve usulca dinle, Geçmiş zamanın gelecek bahrînde, Yaklaşıyor saçları beyazlatan bir uyku, Nedir bu mavzer uzaklığı; sessiz bekleyiş, Sonbaharın geçerken çıkardığı o azılı nağme. Ey Saba! İçimde küle dönen… Ne zamana dek bu mezara bakış, Ürkmüş ve kırılmış sesinde ömürsüz kelebekler, Yağmur sonrası, ıhlamur kokan bu şehirde, Solan gözlerde akıp giden renkler; seni bekler. Ey Saba! Bir türlü bitmeyen yol… Akasyadan süzülen o zambak bakışların, Sana dair her ne varsa içimde sürüklenen, Öpünce gider mi ay tenli bahtsız kadın, Ölünce biter mi, poyraz serinliğinde yaprakların. Kadir ERCİK |
Paylaşmış olduğunuz sözlerinizi beğeniyle okudum.
Nice güzel şiirlere diyerek,
Şair arkadaşımı canı gönülden kutluyor esenlikler diliyorum.