Aç artık şu gözlerini !
Karanlık bastığında, gönlün sokaklarını.
Zihnindeki tüm itler, havlamaya başlarlar. Aydınlatırken aklar, bütün şakaklarını. Şeytanın uşakları, mihrabını taşlarlar. Ayağın suya erer, iş işten geçtiğinde. Sen kalırsın altında, surların göçtüğünde. Umutların sönüp de son tren kaçtığında. Akbabalar cesete dönüşmeni düşlerler. Dostların senle aynı safta yer almamışsa. Hiç birisi zor günde, kapını çalmamışsa. Senden alacakları, bir şeyler kalmamışsa. Yıkılırsan en önce, inan onlar dişlerler. Yoklukta mülayimdir, varlıkta azgın hepsi. Düşünce solucandır, uçarsa kuzgun hepsi Doğruyu söyleyince, bir hayli kızgın hepsi. Tüm suçu sana yükler, her ortamdan dışlarlar Dalların ayaz yese, yaprağını dökmeden. Allah fırsat vermesin,eğilip de çökmeden. Hele sen bir tökezle,daha canın çıkmadan. Derini yüzerler de tabaklayıp işlerler. Dost diye bildiklerin, ateştir ocağında. Sen yanarken odunlar taşırlar kucağında. Göremezsin yanında, ağustos sıcağında. Hepsi bahar çiçeği, yeraltında kışlarlar. ( İsmail SIKICIKOĞLU- Onuncuköylü ) |
Martaval okurlar kitaplarından ziyade
Hatır gönül tanımaz, onlar olmaz bir yerde
Sıkıya geldi mi kaçacak delik ararlar
Alo, imdat diyerek numarayı tuşlarlar
:)
Muhabbetle...