İNCİNDİ
Vuslatta gözüm yok artık vazgeçtim.
Boşluğa bakmaktan gözüm incindi. Her yanım kan revan olsa yanmazdım, Haksızca vurduğun özüm incindi. İçine düştüğüm hâle bakmadan. Aleyhte çığrışan dile bakmadan. Dikene bakmadan, güle bakmadan, Yolunda ayağım, dizim incindi. Dönüştü işmarım akan sellere. Aktı gitti sonu gelmez ellere. Kaç şiir sen diye düştü dillere, Heceden heceye yazım incindi. Aslında hep derdim olmasın diye. Korktuğum başıma gelmesin diye. Gül açtım herkese bilmesin diye, Koynumda saklı şu sızım incindi. Artık yorgun düştüm ben bu rüyadan. Usandım yalandan hatta riyadan. Farksızdım bir zaman en sert kayadan, Yelinle kalmayan tozum incindi. Gönlümü gönlünle hep süsledim de, Bir ümitti işte can besledim de, Halbuki neleri göğüsledim de, Bir sana ettiğim nazım incindi. Can naçar kaldı bak, gün naçar kaldı. Yarın naçar kaldı, dün naçar kaldı. Elinden hüsran bir son naçar kaldı. Etten yaratılmış yüzüm incindi. Mesut’um yürürdüm yorulmazdım da, Eğrilir doğrulur kırılmazdım da, Hayatta bir sana darılmazdım da, Manası kalmayan sözüm incindi. Mesut ALTUNKAYNAK |