SEN...Bir rengin yok senin Öykündüğün mısralarda gizlisin Sezilerinle yâd ettiğin ömrün Hükümranlığında Rabbin Varsın görünme gözlere Görmezliğin tininde saklı bir özlemsin Kaybolduğun kadar bitiminde günün Gün görmeye meylettiğin kadar hicabındasın Bitimsiz hüznün Hazansın sen Hercai bir menekşe Kalp gözünde saklı güneşisin sevginin Nameler süründüğün Nakşında dünün gülümserken s/üzüldüğün Harcısın göğün Bozguna uğrayan güneşisin ağaran gündüzün Yetilerinde saklı bir dileksin Dilemması hüznün Dilediğinde sevip de serpilirsin Kâh çiçeklendiğin Kâh yüklenip göklerde gezindiğin Güftesin sen Gürül gürül akan nehrisin sözcüklerinin Tebessümler giyinmelisin Tereddütsüz sevip sevilmelisin Hengâmesi ne ki dünyanın? Hınca hınç doludur da yüreğin Sitemlerinden arda kalan Yalnızlığınla örtündüğün Yâd edilesi makber Yaren bildiğin matem Mabedinde gözlerden ırak Meltemin serinleten gücüsün Gücüne de gitmesin sessizliğim Gülümsediğin kadar mutlusun mutluyum Güneşin duvağında açan gelincik misali Güvertesinde ömrün Nazenindir gül yüzün Emsalsiz bir şiirsin Ender rastlanan bir çiçek Solmaya ne hacet Yeter ki ol desin Rabbin Olmazın oluru gümüş tepside yâd edilesi Mazinin güne eşlik ettiği Matemin de ansızın sona erdiği Sabrınla katık ettiğin sözcüklerinden Sızan ışığısın rahmetin Elbet aşkla ereceğin hidayetin nezdinde Kabul gördüğün Allah katında Dualarda saklısın Her rengin hasretinde Yeter ki mutlu sonu bekle tüm benliğinle. |