GEL ZAMAN, GİT ZAMAN
Kiminde nasıl geçerse geçsindi
Kiminde at başıydı o, yetişmek için Kimi har vurup savurdu bilmeden Doldurdu içini birileri, kıymet bilendi. Ağlattı yeri geldiğinde bizleri Sızlattı bir hayli yorgun dizleri Ufka bakarken yaşaran buğulu gözleri Hapsetti resimlere, sanki yok etti. Dursun istedik kiminde durmadı, durmaz Yavaş dedik, aheste, hiç kulak asmaz Siz söyleyin şu zamana çokça yaramaz. Okudu bildiğini rutin, kimseye kulak asmaz. Bir ezanla kulaktaydı, son ezanla kıyamda Bir kucağa verdi bizi anneydi ve biz çocuk, Koydu imamın önüne kabirdeyiz, say ki yoktuk. Yemek vakti miydi gelen Daha top oynayacaktık hani Girdik bir kapıdan içeri Hayalmiş bunlar ta dünden. Aynı gözlerle baktım oysa, ayna yalandı Ayna doğru ise bu suizandı Hani simsiyahtı saçlar, hilâl gibiydi kaşlar Startı verilmiş çoktan, tükenmekte günler, aylar. Deminde yaşamak varsa, zaman ömre katandır Pişmanlık bâki kalansa, acılı bir hezeyandır Sevgiyle bölüşene kat be kat kazanımdır Savurup tüketene sonunda bir figândır. Oğuzhan KÜLTE |