Yalnızlığın EsaretiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ricamı kırmayıp şiirime ses olduğu için ve bu harika yorum için kıymetli şair ilkveson’a yürekten teşekkür ederim.. Çokça teşekkür ve saygım ile...
youtu.be/IoxbEmHW63I Gece... Soğuk, soluk, nemli... Tıpkı ben gibi... Buğulu gözleri yıldızların... Bitap düşmüş kirpiklerim, Sen damlatıyor sürekli... Şafak sökmeyi bilmiyor... Seher yeli ile, Mektuplarım süzülmüyor yüreğine... Gün doğmuyor... Gece bitmiyor... Sensizlik yanı başımdan ayrılmıyor, Yollarını gözlüyoruz Hayatın arka fonunda çalan Yokluğunun türküsü ile... Kirpiklerim hâlâ nemli, Hasretini bir bir düşürüyor... Yazın sıcağı vuran yüzüm Şimdilerde gece gibi kaskatı, Yokluğun çehremi çepeçevre sarıyor... Yalnızlığın esareti, Bir türlü rahat vermiyor... Bırakmıyor ki gecenin tadını çıkarayım... Ahhh..! Pencere pervazlarının dili olsa, Döker ortaya senli sensiz hayallerimi... Gidişim bana acı sana keder oldu, Bana sensizlik sana yalnızlık yâr oldu... Özlem vursa da kör kurşunla Hasretin dağlasa da Dönmekten korkuyor yüreğim... Eski seni bulamamaktan Eski beni bulamamaktan Eski bizi bulamamaktan.... Her gece yüreğime Kan damlatmakla yetiniyor sevgim... Her gece Sen düşü ile uykuya dalıyor, Sen hayali ile yaşıyor yüreğim... Gülhanım |
Ahh!
Örten de kim bu tabut örtüsünü?
Hangi boşluk doldurur ki pencere pervazında ki hâyali.
hangi mendil saklar gözlerde ki nemi.
hangi müzik eşlik eder sessizliğin çığlıklarına
ve hangi duvar anlar seni beni onu şunu bunu
Nereye saklandıkta bu kadar sokaktayız
hangi çatı altı damı kalabalık dolu da
bu kadar yalnızlık konuşuyor pencereler
'Ah gel otur yanıma hâllerimi söyleyeyim'..
Yanacağını bile bile olsun diye sevmek
Sevdikçe yanmak
Yandıkça sevmek gibi...
Güzel'di.
D'okundu...