DENİLMEZ BİLESİN
Yaban ele sır verme, her şeyi ayan eder
Dudağından çıkmışsa, sır denilmez bilesin Senden başka bilenler, gün gelir beyan eder Sözünde durmayana, er denilmez bilesin. Sarhoş gittiği kadar, dayamak fayda etmez Esas olan köküdür, boyamak fayda etmez Asalet dipten gelir, sıvamak fayda etmez Hamamcı tellağına, sör denilmez bilesin. Devrin klasiğidir, her yol maddeye çıkar Dışı seni yakanın, içi de bizi yakar Kimi bakar göremez, bakarsa öyle bakar Gönül gözü açığa, kör denilmez bilesin. Elde sıkma dediler, satın aldık yağ diye Nice sırta yaslandık, Köroğlu’na dağ diye Topal eşek yüzünden, yine düştük Niğde’ye Her ne kadar pazarsa, Bor denilmez bilesin. Yar olan candan fazla, içten sarılmıyorsa Bir sözüyle, bulanan sular durulmuyorsa Tıpkı iftira gibi, gözle görülmüyorsa Ebedi yok olana, var denilmez bilesin. Tabiatta her canlı, doğar, büyür, yaşlanır Meşhur kıssa ağacın, meyvelisi taşlanır Verdiğin her emeğe, gerçek dostlar hoşlanır Bağı yeşil olana, kır denilmez bilesin. Necati’m anlayana, sivrisinek saz gelir Kulağı duymuyorsa, davul zurna az gelir Atalardan desen de, cahillere yoz gelir Yere düşen garipse, vur denilmez bilesin. Necati OCAKCI 03.04.2022 ANTALYA |