ALIKDöndükçe ihanet denen sapağı Yine her yanını sardı yapağı Yarısı yok olmuş rögar kapağı Gideri tıkanmış oluk gibisin Yalanda hiç kimse olmaz yarınca Yok olursun işler sarpa sarınca File kafa tutan yaşlı karınca Kumsala meyilli balık gibisin Pes dedim sendeki yeteneğe pes Neler fısıldıyor içindeki ses İşine gelince Aristoteles Gelmeyince nasıl alık gibisin Bir yanın egoist bir yanın haset Tanısa önünde eğilir Eset Bütün bandı teybe dolanmış kaset İğnesi kırılmış plak gibisin Dediğini tutmaz öbür dediğin Seninle geçer mi ömür dediğin Ne sevdiğin belli ne sevmediğin Kafası karışık salak gibisin Gösteriş içeren sahte namazsın Bir gram mutluluk salgılamazsın Bin defa söylesem algılamazsın İşitme engelli kulak gibisin Her sözün kimyasal atıklı nehir Bulamam dolaşsam yedi bin şehir Yılanın dilinde tuttuğu zehir Çakalın böğründe dalak gibisin Yüzün iğrendiğim yüzlerin ilki Çok sürmez maskenin düşmesi bil ki Kümese dadanmış ihtiyar tilki Gölgede uyuyan malak gibisin Durup incelense her gün her anın Sanmam ki bulunup konulsun tanın Vicdanı doğuştan kör militanın Giydiği bombalı yelek gibisin Al ne verdi isen gel hepsini al Sonra git uzaklaş, hep uzakta kal Şeytanı aratmaz içindeki mal Gören de zanneder melek gibisin |
burası edebiyat defteri. edebiyatını ve de şiirini geliştirme yeri. fakat senin gibi bir ansiklopediyi karıştıran çok az. böyle güzel şiir yazan rehberi gözlerinin önünde gören sınırlı. hayret
eyvallah....