Canım Vazgeçmiş Canından
“Ölmekten değil, sizi bir daha görememekten korkuyorum
Bu yüzden de, biraz daha yaşamak istiyorum” derdin annem. Biliyor musun, bugün ayın onsekizi, tam sekiz ay oldu, acıyı büyüttüğüm... Zincir yaptım sensiz geçen zamanlardan, gözyaşımdan Taktım boynuma, birikmiş hüzünlerimi yüzüme süre süre Halkalar çoğaldı, zincir uzadı, ben eksildim Baktığım, dokunduğum her şey sen oldu Kederim, uzun gecelere acıklı bir masal, ben hazan ... Her sabah kahvaltı masasında, hayalinle konuşuyorum İçimdeki yangına bardak bardak su taşıyorum Kendimi kandırıyorum, kendime yalan söylüyorum Hatta masaya bir çatal, bir bıçak, boş bir tabak Bir de elin yanmasın diye kulplu, kalın bardağını da koyuyorum Ekmeği de ısıtıyorum, kurutup, yakmadan Çift minderli sandalyen de hazır. Sesleniyorum sana: “anneciğim kahvaltı hazır, hadi çayını soğutma” Ama sesim, sesimde boğuluyor, çağrım suskun Gelmiyorsun, ses de, nefes de vermiyorsun O zaman anlıyorum ki, canım vazgeçmiş canından Bir melek sesleniyor uzaklardan, ta derinden: “Anneniz artık bizim misafirimiz, içiniz rahat olsun”... Ey güzel annem, böyle mi konuşmuştuk seninle Neden gittin, yalnızlığımı çoğalttın, cismin yok artık yanımda Ama sen hep kalbimde, ruhumda var olacaksın Ve ben, her sabah bardağına çayını koyacağım Kahvaltıda seni bekliyor olacağım... Canım annem, nurlar içinde uyu... Rukiye Çelik/18 Nisan 2022 |
Nurlar içinde yatsın
Duygulandım çok...