Lili
"Gel",deseydin,
"Canı cehenneme", derdim; Tasının da tarağının da. Yalın ve yalansız bir kişilikle, Güneş kadar gerçek, Ekmek kadar, Su kadar kutsal bir aşk ile gelecektim sana Lili. Bilmezdin, Bir yerdin; Kendimi her aradığımda bulduğum, Hüznümün her renginden sıyrıldığım, İlk kez nefes almanın tadına vardığım bir yer. Şimdilerde Bir tek benim canıma dadanan, Acılar boy veriyor toprağımda Lili. Boşalttığı yağmurla kendini tüketen bir bulutan farksızım. Ne beyaza ne de siyaha çalıyor rengim; Gri bir acıda dem tutmakta ruhum. Bu kaçıncı yara, Kaçıncı gidilmişlik bu, Çekilmiş kanı tenimin Yürek desen, Şaşkın ve biçare, Kin değil, Sevda beslemiş kundağında hep. Yükünü sırtıma vursaydılar dünyanın, Bu kadar acı çekmez, Kahrolmaz, Ve can havliyle bağırmazdı her yanım Lili. Duy, Duy da utan Bunca hasreti burnumda tüten, Sen! Evet sen Lili! Kimden gördün de gittin, Benden göremediğin değeri. |