ben yalnızlığı siyah bir çarşaf gibi giyerken uzerime yaralarım bu kadar derinken hiç dikiş atmadım , attırmadım kalbime herkese açık bir duruşmada da bulunmadım
...
...
...
komşu bahçeden cevizleri aşıran kargaya suç unsurlarını ortadan kaldır parmak izlerin benim ellerimle silinsin dedim beyaz bir van kendisine "karbeyaz" kimliğini verdim aslında en çok o hakediyordu yeşil pasaportu sevdiği dünyanın bir ucunda olunca
sabah uyanınca ilk işim görünen bütün uzuvlarımı yıkamak oldu görünmeyen ne varsa kalp gözüme emanet ettim güneş doğmadan"bismillah"diyerek düştüm yine yollara düşüme annem gelsin diye sabahlayan başucuma yedi Ayetel Kürsi bıraktım sessizce
güneş yüzünü çıkarırken bulutların arasından bir nefeslik ömrüm daha var mı bilemedim ellerim nefes nefese martı çığlıklarından öperken çocuksu bir coşkuyla ördekleri sevgi kırıntılarıyla besledim
suya yansıyan babamın hayalini sımsıkı kucakladım gözbebeklerim sulu sepken bir yağmura tutuldu âhhh bir uzansa babamın avuç içleri yetim yüzüme sarıp sarmalasa avuç içlerinin şefkâtinde eriyip yok olsa hüznün si sesi kalın do’nun önünü keserek
daha dün yeni doğmuş bir buzağıyla göz göze geldim her ne kadar gözlerini açamasa da hayat objektifine kayıt edildi bu an annesi onu temizlerken zevkten dört köşe olan kalp atışlarınin EKG sını çektim
yeni sağılmış 7,5 litre süte 6 euro öderken bir öküze seninle selfie yapabilir miyiz dedim utanmadan dilini çıkarttı o an şarjöre öyle bir basmışım ki beynimin loblarına kadar işledi ve huzur buradaki hayvan *oklarına bile aldırmadan mutluluktan hiiç birşeyi gözün görmemesiymiş dedim
âhhh o tezek kokusu âhhh o köyümün tandırlarinda pişen taze ekmeğin lezzeti babaannemin elleri sürülen o peynirli gözlemeler yokuş yukarı uzanan bağlar kaval sesini delen kuzuların melemesi ve beni köyümün yağmurlarında yıkasınlar şarkısı âhhh gözü çıkacısa gurbet âhhh ki âhhh...
17/03-2019
gülümsedim gelinlik giyen ağaçlara ellerimle besledim kuğuları martılar deli divane olmuşken yollarıma iki kunduz yavrusunun öldüm bittim ekmeği parmak uçlarınla yiyişine kocaman su yılanı sefalanırken gölün sularında anne leyleğin yuva yapma telâşına gözcülük ettim papatyalar anadan üryan ayaklarımdan öperken gerçek bir masalın yollarını arşınlanmaya devam ettim ve dönüp dönüp baktım arkama bahar da gelmiş ne kadar da çok şiirsiz,kendimsiz kalmışım dedim âhhh ki âhhh âhhh huzur çekmek istiyorum en çığırtkan dozundan olsun lütfen hadi o zaman bir ağızdan en kısık sesle okuyalım gerçeklerle örülmüş bir yolculuğun anatomisini yorumu sizin güzel yüreklerinize bırakıyorum ister yerden yere vurun ister baştacı edin şiiirsizliğimi kalın sağlıcakla
...
22/03/2022
Nagiş’ce
Fotoğraf bana ait 16 Mart 2019 pazar günü saat 17:24 ’de Almanya’da bir çiflik ziyaretimden güpgüzel hatıra
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Birkaç Şırınga Huzur Daha Tadı Damağımda Kaldı Hadi Ama şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Birkaç Şırınga Huzur Daha Tadı Damağımda Kaldı Hadi Ama şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.