Şifası Olmayan Bir Yar'a KalbimMorani bir tesbih gibi akıyor zaman avuçlarımdan kimdin ki kendimden çok yaralıydın hangi çetrefil yolun yamacına düştün söylesene hangi yangında soğudu kalbin.? Ah evin ateş söndürürmüş kendisini Bakma öyle Suskunluğa hükümlü yürüyorum ötede kırık hayallerle hissiz yüreğim bir bu eksikti benden vara yoğa ağlamak sorsan Tanrı’nın gözyaşları Ah evin Duyduğum bütün sesler yalan mı? Ezgisine vurulduğum rüzgârına kapıldığım pierre küller savruldu saçlarımdan tenimde fırtına esintisi öleceğimi biliyordum ki acının suyuyla şahadet getirdim Âhh evin kimse aşktan ölmedi Sustum ! unuttum bildiklerimi yüzüm döndü kıblesine kalbim emrini verdi sevdanın son bir "sözün" hala aklımda mumla arar seni her gece tövbem "Ya Rabb Eyyûbi sabrını ver yüreğime" Ahh aynı acıyla başlar ana ağıdı beynimde acının zılgıt sesleri ben alabildiğince çocuk kadın sesim sığmaz günahın gölgesine kuşlukta vurulur sevdam kanıyor söyleyemediklerim iri bir ağaç can bulur benden ateşle öpüştüğümde Dünya kendi kıblesine küsermiş. Dilimin ucunda adın şakaklarımda ter sırrın çözülmez kalbimde tınısını kaybeder gece güneş intihar eder bir sabah karanlıkta bütün renkler aynı ezberimde sadece suretin var yine mevlevi olur yüreğim sana Ah evin Hayıflanmazdım sevseydin. Kim sevdi benden öte cennet bildiğim cehennemin de. Bilme hâlâ şarabi akşamlar yansır suratımda göğsüm sırılsıklam iner dergâhına indikçe helaldir ateşin gözlerime yanarken düşerdi gölgem duvarlara selamsız gecelerim hayalin gölgesinde aynada mahzun duruşun duruyor gözlerime çarpacakmış gibi bakışların Ah evin Sen yine bilme kalbimde varlığını Anladım ki yalanmış yaprağın rüzgara özlemi.. sesi yokmuş artık kuşların öyle soğuktu An’kara karanlık bir kuyu muydu dünya Sırtımda bıçak yarası Kalbimden yar’a aldım Şapka çıkarttığım hüzün bulutlara selâm olsun Gizem/Asi |
Can-ı Gönülden Tebrik ederim
Selâm ve Duâ ile.