Titreyerek Yazdım Seni
Şırıl şırıl adını anmak için
Çiçeklerin suyunu değiştirirdim Tüylenmemiş duygularım Üşenirken emeklemeye Çözdürürdün uçmanın şifrelerini Kanatlanırdı Telaşla sökun ederdi sana kuşlarım Güneşe ne hacet Doğu tarafımdan Her gün yükselirdi senin yüzün En çokta gamzelerin Işıl ışıl taşınırdı karanlığıma İçimdeki bahçeleri yansıtır Gökyüzüne kopya yapardı gülüşün Daha hüplemeden Gönül vitrinime doluşurdu bahar Müptelası olmuştum bitki çayı ela gözlerinin Hayalimdeki ovayı süslerdi Balkon çiçeği kaşların Bir nefes alırdım Saçlarınla boyanan rüzgardan İçimde hala kestane rengi bir fırtına Kırdan gelen dilinden Renkli sözler toplardım demet demet Yüzüme sürerdim Dere yatağından Avucuma dökülen utangaçlığını Evinizin önündeki kırık kaldırımlara Ezilen taşların romanını yazardım Tülünüz kımıldasa Sevinç yüklü kervanlar görünürdü arasından Bir parça saklamıştım Hint kumaşı sevginden Hala çıplaklığımı örten Nasıl sevdim seni Bir bilsen nasıl Gölgedeki mısralar anlatamaz Öğlenin sıcağını İşte böyle Zifiri yokluğunda Işıl ışıl sevdim seni Üşüyorum Giden ağustosun ısısıyla Titreyerek yazdım Bana yadigar yüzünün batışını |
Kutlarım Gökhasret hocam, yine şahane imgelerle bezenmiş bir iç dökuştu sevgiliye dair..
Selam ve saygılarımla