kulağımdaki sır.ayaktaydım ellerim. duvarların üzerinde parmaklarımın sesini sayıyordu hiç vakit kaybetmeden düşünmeye başladım hiç sevmedim diyeceğim bir şey var mıydı bilmiyorum o kadar yalnızdım ki şarkıların yükseleceği şeyler arasından geçen uzun bir durgunluktu nefesimdeki rüzgar açlıktan ağzı kokan bir köpek yavrusuydum çok tatlıydı fakirliğim bedenimde fedakar bir soğukluk arka sokakların karanlık dünyasıydım yürümeyi koşmak zannediyordum belki de. bir insan kanadı aramak gibi olmayacak bir şeydi hayalim oturmuş parmaklarımın arasından sızan her neyse ona yakalanmıştım düşünmeden edemiyordum hiç sevmedim diyeceğim o şeyin olmadığını biliyordum artık o kadar çoğaltıyordum ki kendimi pasını siliyordu o bilinmeyen sır . |