8 Mart'ta Değil Her Gün Değer Verin
8 Mart’ta Değil Her Gün Değer Verin
Kendini anlatırken takma adını kullandı Ağlamayı unutan gözleri kirpiklerine ördüğü hasretin altında kasıp kavurduğu günleri unutması imkansızdı Benim için hayat sonu gelmeyen bir çile yumağı gibiydi Ne kadar sarsam da diğer ucuna bir türlü ulaşamıyordum Doğum sancısı gibi bir hayatın kırık dökük can kırıklarında öte olmayan yaşantım tırnağıma taş değdiğin de hatırlatmıştı babamın yokluğunu Su gibi berrak gökyüzü gibi özgür olmak benim için imkansız bir şeydi İşte o gün bildiğim bütün doğrular kapılarını yüzüme bir bir çarpmıştı Ben heves ettiğimi zamanında yaşayamadım, içimde kalan duyğuları özlemleri hiçbir zaman yaşayacağımı da sanmıyorum Dahası yaşadıklarım gelecekten de, yeni hayallerden de korkutur hale getiriyordu Yaşamak benim için sadece zaman kaybı Ne de olsa heveslerim kursağımda kaldı Niçin gelecekten yeni beklentilerim olsun ki Tıpkı böyle umutlarımı kesmiştim kendimden ve hayallerimden Dört nala koşmak istedikçe boynuma geçirilen semerin beni doğuranın elinde olduğu bilmek ne acı şeydi insan hayallere dair beslediği umutları çabalayarak mutlu yaşayamaz mı Ben yaşayamadım Resmen gençliğim umudum hayallerim annem tarafından ele geçirilmişti Kabuk bağlayan yaralarım daha şifasını bulmadan Kırk yamalı bohçaya sarmalayan benim annem çeyiz sandığımın kilidini benden oldukça büyük olan adamın eline gözünü kırpmadan vermişti Sahi beyaz neydi kefen miydi gelinlik mi Adım gibi biliyorum ki ben her ikisinide hak etmiyordum Genç kız değildim artık itilen kalkılan neredeyse her gün bir araba dolusu sopa yiyen kadın vardı Ben anne dedikçe ağzım kan kusuyordu Yoksa benim annem üvey miydi Yaşamaksa yaşadığım hayat ben o zaman yaşamıyorum ki Bedenen şu fani dünyayı meşkul etmek mi kaderim Hayatımı zehir edenler için ölümün kirli bir mendil kadar değersiz olduğunu da biliyorum Asıl canımı yakan dayak hakaret itilip kalkılmak değildi Bana sahip çıkmayan annemin duyarsızlığıydı Susmak yapabildiğim en güzel şeydi Bedenimden para kazanmak isteyen sözde kocam olacak o adam beni köpek yavrusu gibi sokağa atana kadar Bu dünyanın çivisi çıksa da bir umut kapısı yeniden aralandı sanmıştım Umut neydi Boynuna geçirilen ip mi yoksa bileklerine geçirilen kelepçe mi Belki de bir çuval dolusu hayal kırıklığı Bir kadın olarak baş kaldırma sırası bana gelmişti Zindamında gardiyan olan emdiğim sütü burnumdan getiren kadın Hayatımla ilgili kararları artık sen değil ben karar veriyorum Hayatımda ne sen nede senin gibileri olmayacak kirli geçmişimi bir kenara bırakıp özgürlüğe kavuşmak istiyorum Üzgünüm Yıllar önce tıpkı sende böyle umutlarımı benden çaldın Yok öyle yağma artık ezilen büzülen dayak yiyen kadın yok Ayakları üzerinde duran eli ekmek tutan güçlü bir kadın var Bunun için gerçek bir arzu güçlü bir mücadele gerekir değil mi Öyle ha deyince olmuyor dersin şimdi istemeyince, emek vermeyince hiç olmaz Sahi hiç sordun mu ne yaşadın kaç kirli el bedeninde dolaştı Ah çileli hayatım insan kıymetini bilmeyenlerin yanında heba olur derlerdi inanmazdım Kimin umurunda benim gönlümün yara aldığı Merkez bankası gibi para basan bir kadını kim sevmez ki Siz kendinizden ve hayallerinizden vazgece bilirsiniz ama ben asla Bana yaşatılanların bedelini siz ve sizin gibilerden söke söke alacağım Hani hayattaki hüzünlerin diyer yüzünde ayrılıklar vardır İşte o an alaturka bir müzik çalınır kulaklarına beraberinde çaresizlik ve öfke Evet şimdi ben o alaturka müziği dinliyorum gözlerim kapalı Bu kavgada ilk defa bu kadar zalim olabileceğim aklımın ucundan bile geçmezdi Yeni bir şehir yeni bir iş ve temiz bir sayfa ardıma bakmadan yüzüme kapanan kapıları yerinden sökerek izimi kaybettim Üzgünüm anne gökyüzünden kopardığın yıldız artık özgür pırıl pırıl ışık saçıyor Elini uzatan her kim olursa olsun düştüğü çukurda boğuluyor Ben artık özgür bir kadınım Güneş tutulmasını yaşayan o çaresiz kız yok artık Kariyer sahibi kadın haklarını savunan iş veren emekçi bir kadın var artık Geçmişteki gölgesini öldüren gelecekteki Hicran’lara güneş olan ....Hicran var artık Hicran yaşadığı acı hikayesini anlatırken mesaj vermektense geri kalmadı Anneler babalar Kız çocuklarımızı okuyan, düşünen, sorgulayan, üreten, çalışan ve kendi ayakları üzerinde durarak geleceğin güçlü kadınları olarak yetiştirelim Erkek çocuklarımıza kadın ve erkek arasında hiçbir fark ya da üstünlük olmadığını kadınlara saygı duymasını öğretelim Her ne olursa olsun kadın sürekli düşünülmesi, kontrol edilmesi, değerlendirilmesi gereken bir varlık değildir Kadının varlığı bile bir problem gibi görülmektedir bunun suçlusu aslında kadınlar değil; Erkek çocuklarının anne ve babalarıdır Her gün binlerce kadının öldürüldüğü, tecavüze uğradığı ve şiddet gördüğü dünyada 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, geçmişiyle birlikte büyüyen bu hareketin, toplum içerisinde ki cinsiyet eşitliğine ve kadın hakları üzerine dikkat çekmektedir ve bizlerde bu haklarımızı sonuna kadar savunalım Ben sadece 8 Mart’a Kadın ve özel değilim Her gün özelim diyor .,Hicran Remziye ÇELİK Yaşanmış bir hayat hikayesi Hicran’a sevgiler |