DOLUNAYIN PARLAK IŞIĞINDABir sonbahardı, Sonbahar da bir gece yarısı, Gökyüzünde kocaman bir dolunay, Dışarıda nemsiz, serin, Şurup gibi hava vardı. Hafiften esen bir rüzgar vardı, Usulca gezindi alnımda, Saçlarımın arasında, Bütün yorgunluğum, Uçup gitmişti bir anda. Dolunayın parlak ışığında, İnsanların yüzleri ışımıştı, Mutluluktan, O en güzel hülyalı akşamlardan, Eylül, en güzel zamandı. İncecik, gül gibi fidanlar, Hem kızlar, hem erkekler, Manolyanın mis gibi kokusu, Sarmaşdolaş tı sevgililer, Dolunayın parlak ışığında, Adı konmamış bir karnavaldı. Uzaklarda bir kuş ötüyordu, Sanırım bu öten bir baykuş’tu, Õterken şehrimizin son baykuş’u, Rüzgar, işte o an durmuştu. Sanki bir fısıltı, yada uğultu, Yoksa bir ses, benimi çağırıyordu? Tüylerim diken diken olmuştu, ama, Korkmanın manası da yoktu. Evet bir sesler geliyordu, ’Ahmet-Mehmet-Mustafa,’ Arada bir dua, ’Ali-İsmail-Abdullah,’ O an anladım, ağaçlar ağlıyordu, Gezi Parkında. Fidan gibi evlatlar tam karşımda, Havuzun yanıbaşında duruyordu, Beş fotoğraf anıtmezarda, Mezar taşları ışık saçıyordu, Dolunayın parlak ışığında. Yazar Sayın Ahmet Ümit’in, "Beyoğlunun En Güzel Abisi" adlı kitabından parçalar alınıp, şiirsel olarak düzenlenmiştir. Tüm cümleler Ahmet Ümit’e aittir. ÜMİT NADİR ESİRCİ 18;02;2018 |