BİR HAYALİM VARDIOlmadı olmuyor. Bugün Cuma, hava da çok güzel, güneş, mutfak ve salon penceresinden gülücükler atıyor yuvama. Derin bir nefes al, geril, şöyle iyice bir diril, diyor. Birde diyor ki, çık çarşıya cıvıl cıvıl insanlar ve sokak. Çıktım, biraz ileride durak. Durakta bekleyen insanlar benim gibi insanlar çıkacaklar çarşıya bekliyorlar durakta. Ellerinde telefon, kimi düşünceli kimi mutsuz, kimi uykusuz, belli. Kiminin de tramvay’ı gözlüyor gözü. Karşı kaldırımda bir gürültü, iki kişi arasında, aniden başladı bir kavga. Duraktakiler de bir telaş, insan olmanın repertuarında, bulunan duyguların rolü. Kiminde bir kaygı, kiminde ise korkudan, sanki yanından geçen bir aslan, aslanı görünce, dona kalan bir tavşan olmanın verdiği o iç güdü. Yumruklar tekmeler havada, Duyulmadık küfürler ağızlarda. - Sana ne l...........dın!... Bir genç geçiyor yanyanlarından, Diyor ki : Günaydın!... Pek duymuyorlar. İkinci genç geliyor, - Kolay gelsin arkadaşlar!... Yavaşlıyor gibi kollar bacaklar, Bir genç daha, - Günaydın, nasılsınız? Ne güzel bir gün ama!... Biri daha geliyor işte, - Baba oluyorum bugün babaaa!... Karşıdan bir esnaf sesleniyor, - Hayırlı olsun vatana millete!... Duraktan gelen bir hanım sesi dönüp bakıyorum kadına, - Güzel günlerin habercisiii!... diye bağırıyor. Kavga edenlerin şaşkınlık ifadesi, kalkan kaşları, Retinaları ışık alıyor daha fazla. Ve şimdi sırada, en uygun hareketin yapılması; - Bir an kendimi kaybettim, kusura bakma, - Haklı olan sensin, sende kusura bakma, bir şeyin yok ya!... Bir gevşeme tepkisi, parasempatik model, beden de huzur ve tatmin yayan işbirliği. Uzattılar ellerini sarıldılar. Diyebilirdim ama, öyle değil, maalesef öyle değil insanlar. Bir hayalim vardı, olmadı olmuyor. Sokaklarımıza nezaket inşa etmek, günaydın, nasılsınız, iyi günler, ve ya geçmiş olsun, diyebil - mek, bu kadar mı zor? ÜMİT NADİR ESİRCİ 16 : 05 : 2022 |