terkedilmiş kentin çağrısı
sokağın sesiyle uyur güvercinler
güneşe tutulmuş gibidir denizin saçları yanıltır kalabalığın bıraktığı huşu bir gezgin yoktur şehirde mücevher yerine geçen kolye hatları açık bırakan giysileriyle kızlar içmiş gibidir yorgunluğunu kentin sırnaşır kediler özgür kalçalarına hazırlık var sonbahara demiş ya şair işte bunlar takının her çeşit renkleriyle güneşten bade içmişlerdir huylarından anlaşılan alametiyle gülümser yoksulluğa hayattaki aldanışları. kimlikleri unutturan edalarında suyun çağladığı vakitler bir vapurun köpürttüğü denizde süzülür martılar dalgınlıklara yazgısı hayatına sığmayan bir günün rüzgarıyla yaklaşır kıyılara oratoryu sanatı |