Kaldırım GülüKirpiğinin ucunda asılı, hayatın rezilliği, Kabuk bağlamaz içinde yara, yıllar var ezildiği. Dudağında eğreti şuh gülüş, gözler yaşayan ölü, Salına salına, bir edayla, yürür kaldırım gülü. Çirkefin acımasız ağına, kimler düşürdü seni, Etin dişe şehvet, çakallar aç, doymaz yerde tenini. Mahkumsun bu hayata ,çaren yok, herkes der ki bahane! Yüzün gülerken, ruhun ağlarmış, kim umursar? Kime ne? Çekilir dar ağacına namus, namussuz tarafından, Çoktan asılmış boynuna yafta, utanırsın safından. Ah! Kaldırımların solgun gülü, buna dayanmalısın, Soru/yorum, insanlık mı? Yok/say, sen mi utanmalısın? |
Soru/yorum, insanlık mı? Yok/say, sen mi utanmalısın?
çok güzeldi tebrikler...