BALIKESİR GÜZELLEMESİ...
BALIKESİR GÜZELLEMESİ…
Değirmen misali, dönerken devran, Evvelden ahire, akarken her an, Saat kulesinde, çınlarken zaman, Gözümde özlemsin, gönlümde yaram, Gurbette her günüm, ay Balıkesir. Milli ruh, kan olur, dolaşır kentte, Akıncı efeler, taşarak bentte, Boğuldu düşmanlar, dağda derbentte, Sarıldı yaralar, kanlı tülbentle, Beni de akıncı, say Balıkesir. Göğü deler, Kaz Dağı Yamaçları. Dağı döver, gökyüzü kırbaçları. Rüzgar biçer, Sarıkızın saçları. Ok misali, asırlık ağaçları. Ruhum dağlarında, tay Balıkesir. Garından gurbete, uzayan raylar. Gidenler beklenir, günler ve aylar. Kimi sarmaş dolaş, kiminde vaylar. Kavuşan içerken, dost ile çaylar, Hasret bize düşen, pay Balıkesir. Ata’m izler şehri, Yeşil Çamlıktan. Süzülmüştür şehrim, sanki imbikten. Arınmış yağmurla, her tür benlikten. Anamın yaptığı, kara demlikten, Dumanı üstünde, çay Balıkesir. Paşa Caminden, arşa çıkar ezan. “Tarihe şahit, sonsuzluğa akan, Sularıyla şakırdayan şadırvan.” Minaren göklere, alarak nişan, Menzile gerilmiş, yay Balıkesir. Efeleri, dizler vurur toprağa. Dağı, taşı, selam durur bayrağa. Harmandalı, yakışır mı korkağa, Yiğitleri, korku salar alçağa. Düşmanın haline, vay! Balıkesir. Şeytan Sofrasından, batarken güneş, Engin maviliğe, düşürür ateş. On dördündedir ay, sevdalı, serkeş. Sim serper geceye, elmaslara eş. Yıldızlar içinde, ay Balıkesir. Düğün, toyda yerler, keşkek, tiridi. Oynarlar meydanda, atlı ciridi. Güreşir çayırda, Babayiğidi. Gör ki! Kurtdereli, Koca Seyit’i, Kahramanlık sen de, soy Balıkesir. Sındırgı’da halı dokur ellerin, Bülbül olur, türkü söyler dillerin. Zambak kokar, seherinde yellerin. Ağlar oldu, bağlamamda tellerim. Gel de bu sevdadan, cay Balıkesir. Susurluk’ da, gönlü ayran eylersin. Altı Eylül günü, bayram eylersin. Manyas’ta, cenneti seyran eylersin. Misya’ dan bugüne, hayran eylersin. Güzellikler sende, huy Balıkesir. İlahi Kelam’da, üstünde yemin, Dağında, cennetten meyvedir zeytin. Yeşilden, maviye düşerken rengin, Dalgalar, sahilde duvaklı gelin. Gönül denizimde, koy Balıkesir. Büyük Hun’dan beri neslimi sorsan, Tanrı Dağlarından, doğmuş bu destan. Türk’ü birlik etmiş, Atam Oğuzhan. On yedi devlettir, sayıya vursan. Bozok, hem Üçok’tan, boy Balıkesir. Dili tatlı, merttir benim hemşehrim. Beyaz zambak, senin misk-i amberin. Yirmi İlçen, inciden mücevherin. Taze peynirden de yapar höşmerim, Gel de bu lezzete, doy Balıkesir. Ömer Seyfettin yurdu, güzel Gönen. Türkçe senin, ana dilin ve tören, Türkçe çağlar, sularıyla her yören, Çağladıkça, Türk’e destanlar veren. Türkçe konuş, Türkçe duy, Balıkesir. Kuruldu kazanlar, vuruldu bengi, Bengide diz vuruş, andırır cengi. Üstümüzde güneş, bayrağın rengi, Burası Kuvayımilliye Kenti. Bin selam şanına, ey! Balıkesir… Dört Bucağı, tarih yüklü bir diyar, Sende tarih, meçhulden akan pınar. “Sındırgı’da yedi asırlık çınar, Beyler görmüş, nice, sultan, şehriyar.” Kara İsa Bey’den, say Balıkesir. Halin de tavrın da bir başka güzel. Plaka kodun da, kendine özel. Bir araya gelse, tam yedi düvel, On numara ilsin, dünyaya bedel. Şehirler içinde, bey Balıkesir. Deniz gözlü, yeşil saçlıdır şehrim. Her taşını, elmas, yakut bilirim. Çağlar derelerim, coşar nehirim. Seni anlatmaya, yetmez şiirim. Hoş gör, şairliğim, toy Balıkesir. KOÇ Muhittin, can bülbülün kafeste, Kanat kırık, çırpınırsın aheste. Gün olur, göz kapıda, kulak seste, Yeller ol, götür beni, son nefeste. Şefkat ile uyut, oy! Balıkesir. 06 EYLÜL 2021 Muhittin KOÇ. “Kuvayımilliye Şehri Güzel Balıkesir’ime, saygı, sevgi ve selamlarımla…” |
Emeğine yüreğine sağlık
_______________________________________Selamlar