Gülüşün Güneş
Yüzünün huzmesi
Tıklatır aklımın tahta kapısını Sancılanır zihin dünyam Büzüşür karanlığım Gamzeli kasığından Acelece içeri sızar gülüşün Dilinde acıkmış bir kuş Mahcup olur Fakir umudum Memnuniyetim zıbın Şefkatim kundak Sevincim taze ninni Emeklerken yılkılardan düşersin Kişnemelerinden sıçrar Ay ve yıldızlara ışığın Haylaz gülüşünün çakısı keser Darağacında asılı cemrelerin ipini Sevindirir havayı suyu toprağı İpe tutunan kelebekleri, kozasından Merhametli gülüşünün çıkrığı çıkartır Renk dilencisi gelinciklere Ergen gülüşün verir kırmızı sadakasını Karnı doyar kırların Kuru dallara cilve yapar Genç gülüşün Yaprağın önüne geçer Kirazın olgunlaşma telaşı Öğle vakti mümtaz gülüşünün zirvesinden iner Çisil çisil anason Bahçelerde sallanır çiçekler zil zurna olur Türk edebiyatının defterini öper Batışından süt emen Ölü doğmuş dolma kalemler Mucize şiir olur karanlığa güneş gülüşün Ya aklıma düşmeseydi gülüşün Şaşırırdım Her an kısır karanlığın kel başını tarardım |
Şaşırırdım
Her an kısır karanlığın kel başını tarardım
Güneş hep gülümsesin hocam bulutlanıp da kararmasın hiç...
Yine harika bir duygu seliydi dizeler...
Tebrikler yürek sesinize. Sonsuz saygılar...