yağmur hızlandı rüzgar esti başımda fırtınalar bir vapur düdüğünü çaldı uzaktan martılar çığlıklar atarak üstümden geçti gök zeminini yarıp geçti şimşekler
şehrin rıhtımında özlemle beklerken sesinde acı vardı öfke vardı dalgaların aklımdan geçen bin bir gürültü her bir ses ölüm vaat etti bana nefes nefes müphem hadiselerin habercisiydi hepsi şuurumda yankılanan
en eskilerde saatlerin özel olduğu yerde düşüşlerin hangi vaktinde bilmem keskin alevli ateşten bir örtüye bürünüp uyumak ve öylece kalmak vardı toprak gibi usulca yaratıldığı maddenin sırrına yaslanarak kendi özelliklerinin koynunda ölesiye uyumak vardı
yakıcı , saf, katışıksız şubat günleri soğuğu sınırsız üstelik tüm izleri silip gider tipi esintileri ardı sıra ayak izlerimi silip gider geriye çoğu kez tutkularım kalır en çok içimdeki buzullarda başkalarının kaybolması bu yüzden kaybolup yok olup gitmesi geride her ne varsa
aslında güneş zannedildiği gibi saf bir cevher değil ateş olup gelen harici bir cehennem de değil bizatihi ayazın ta kendisi bizatihi ,kar, bora ,fırtınanın nüzul sebebi zemheri bir soğuğun bana özel dalgasından ibaret içimde ki gök gürültüsü yokluğun nehirlerinden unutulmuşluğun vadilerinden önemsizliğin kuyularından aldığım her nefes yaşananları bir parça unutabilmek uğruna
bin kez ses oldum kendi udumun tellerinde uzunca bir süre sözsüz yargıladım kendimi çoğu kez kınadım insafsızca düştü marazlığın pençesine canım izole edilmiş zamanlarda resmini çizdim yeni baştan unuttum dediğimde yıkıldım
bundan sonra yensem bile mağlubum sırtımda bıçak gibi akşam yeli uçurumun kenarında yanı başında meğer buz çölüymüşüm yıllar var ki sineme saplı oklar meğer ben ölüymüşüm beyhudece yüreğin boşluğunda yaşarken sönmüş bir ateşin külüymüşüm sessiz sedasız
aklım kamaşıp durur şuurumun en yüksek dal ucunda yapayalnız kıvrım kıvrım gölgeler saklı kaderimin yazıldığı fermanmış meğer bir işlek limanmışım körfezime gemiler dolup taşmış herkes bahtiyarmış boşlukta bir benmişim bir avuntu dokunuş mühürlenmiş kalbime durdurulmuş yüreğimin atışları en diri nabzı susturulmuş
beyhude ömrümü harcamışım yeşil elma tadı ekşi erik rengi kaç yıllar geçti üzerimden kaç kez canıma diken değdi canım acıdı kaç kez
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
geriye çoğu kez tutkularım kalır şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
geriye çoğu kez tutkularım kalır şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yürekten süzülüp gelen harika duygularla yazılmış bir duygu yoğunluğu içinde ve muhteşem güzellikte yazılmış yürek sesinizi gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım. Kalemine ve yüreğine sağlık diliyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
Şiirinizi okurken yaşıyorum sanki, beni alıp götürdü bir an. Emeğinize yüreğinize sağlık diyor sizi kutluyorum. Nicelerine okumak dileğiyle Saygı ve selamlarımla sağlıcakla kalınız
Duygu tufanı altında yazılmış bir şiir. Sevgili kardeşim Usta kalem Redfer, Serbest tarzda kaleme alınmış, kalemin duygulu ve vurgulu gücünü gözler önüne seren seçkin bir eser. Okunması, okutturulması ve ilham alınması gereken seçkin bir şiir olmuş. Beğenerek, emeğinize ve sanatınıza saygı duyarak ilgiyle okudum. Tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim. İyi ki varsınız ve iyi ki böyle seçkin şiirler kaleme alıyorsunuz. Şiir sanat ve hayat yolunuz su gibi açık ve Güneş gibi aydınlık olsun. Selam, sevgi ve saygılarımla efendim. Dr. İrfan Yılmaz. Bodrum.
Çok güzeldi, çok acıklıydı, şehitler ölmez vatan bölünmez, sevda ve özlem vardı, büyük şair diye düşündüm, vefalı o güzel yüreğine sağlık Üstadım , ders vericiydi,akıcı anlamlı düşündürücüydü kutluyorum Dualarımla selamlarıml her daim.
Kıymetli hocam sizin sayfanızda günümün şiiri. Çok güzel bir şiir okudum. Mutluluk, anlıktır anı yaşamalıyız. Mutluluğu amaç haline getirenler mutsuz birey olarak ortaya çıkıyor. Mutluluk araç olmalı, anı yaşamalıyız, ve Allahın bahşettiği anlardan mutlu olmayı bilmeliyiz. Bir çocukla konuşurken, birine iyilik ederken mutlu olduğumuz anlardan değil midir. Takip ettiğim sayfalardan birisiniz hocam. Kıymetli şiirlerinizi zevkle okuyorum. Kaleminiz hep güzel şiirlerle çağlasın..
Bu harika,özgün şiir,günümün şiiri. Yine muhteşem,yine insanı alıp götüren duygular. Değerli şair dost sn.redfer,okumaktan her zaman haz aldığım kaleminiz ve duygularınız harika bir şiire vesile olmuş. Sizi gönülden kutlarım. Esenlik dilerim.
bundan sonra yensem bile mağlubum sırtımda bıçak gibi akşam yeli uçurumun kenarında yanı başında meğer buz çölüymüşüm yıllar var ki sineme saplı oklar meğer ben ölüymüşüm
aklım kamaşıp durur şuurumun en yüksek dal ucunda yapayalnız kıvrım kıvrım gölgeler saklı kaderimin yazıldığı fermanmış meğer bir işlek limanmışım körfezime gemiler dolup taşmış herkes bahtiyarmış boşlukta bir benmişim bir avuntu dokunuş mühürlenmiş kalbime durdurulmuş yüreğimin atışları en diri nabzı susturulmuş
Yüreğinize sağlık...Kimsenin bahtiyar olduğu filan yok üstad sadece birileri diğerlerinden daha iyi oynuyor rolünü. Hüzünlü bir şubat şiiri olmuş.Geçen yıllar bazen bizim gibi hassas , şair ruhları yorsa, diken gibi batsa da inadına direnmek gerek...Hüzün sadece şiirlerde olsun yüreğimize işlemesin.