ÖzgürlükÖzgürlük, güneşi doğurmaktır. Yıldızlar geceyi emzirirken Ayın en dokunaklı karanlığında. Sonra, bulutlar ağlarken yalnızlığına Kızıla çalan ufuklarda Şafağın kundağına sarıp büyütmektir. Özgürlük, güneşi özlemektir, Hergün doğup battığını bildiğin halde Duvarların arasında göremeden yaşamaktır Bundandır güneşi her gördüğünde Yarasa karanlığını kuşanması gözlerinin Dilin sehpada tutulduğundan beri, Bundandır kanaması sözlerinin Bir tümcenin ortasında… Özgürlük, maviye renk verir; Gökyüzünü sever, maviye meftundur. Bir dağın zirvesinde bulutlara dokunur, Yağmur olur rengi hırçın denizlere karışır, Haykıran sesi kutupları aşar, Yankısı alev alev karanlığı kuşatır. Esaret özgürlüğün gölgesinde gebe kalan güneştir, Özgürlük ise bir kuşkanadında gelen kutlu bir ateştir Bana özgürlüğümü ver rüzgâr, Kokusunu getir uzaklardan istiklâlin Şarkısını söyle yar, susmadan hürriyetin! Eli nasırlı yalnızlığımı, öp şimdi alnından Ne olur gitme! Yaralı özgürlüğümü göğsüne takıp. Bana özgürlüğümü ver yar, Gözlerine sakladığım umutlarımı ver bana Beraber ıslandığımız yağmurdan bir damla da olsa Kalmıştır ellerinde, saçlarının perçeminde Solmadan yüreğimde özgürlüğün gülleri İlk yağmurda bekliyorum gelmeni. Özgürlük, maviyi özlemektir, Bir güvercinin kanadında emanet bıraktığın Gökyüzünün sonsuz ve özgür renginde. Yüreğini bir denizde yüzdürürken Bir kartpostala hapsedilen denizle yetinmektir, Maviyi bir kızın gözlerinde düşlemektir. Dalıp giderken deniz bir gecenin koynunda Hayali uzaklaşıp giderken Mavi bir gözyaşında maviyi özlemektir. Ve uzaktaki özgürlüğün resmini çizersin, fırçanı daldırırken, Bir kızın gözlerindeki fırtınalı denize. Özgürlük, ayağında çarık ama başı dik yürümenin adıdır, Özgürlük, kanla yazılmış destanın paha biçilmez tadıdır… Ve bir dipnot: Özgürlük, bir Bozkurdun dağlarda kükreyen yalnızlığıdır. HÜSEYİN ÖZBAY |
Etkilenmemek elde değil,çok güzeldi Sayın İlteris,
tebriklerimi bırakıyorum sayfanıza kabul buyurursanız...
Saygılar...