her sabah kalkardı erkenden hiç önemi yoktu saatin yeri geldi uykusuz kaldı gözyaşları hiç dinmedi çalışıp çabalayıp yoku var etti iyi giyinsinler, iyi okusunlar diye hayatını feda etti ufacık bir sevgi bile görmedi bazen bazen feryadını gömdü yüreğine
bazı geceler yemek yemeden yorgun, bitkin bir halde kılardı namazını yatağa yığılırdı sabah şafak sökmeden kalkardı Allah’a hamd ederek hep dert ve çileyle geçti ömrü
hayat acı bakmaz akan göz yaşlarına ah şu keşkeler olmasaydı da keşkeleri ezip gelseydim sana kalbim en hazin yerinden yüreğim sessizce kanıyor derinden kimseler duymuyor çığlığımı anne
gökyüzünde mora boyanmış güneşin yüzü kaldırımlar ıslak, kaldırımlar ağlıyor ve şimdi yine sessizim çok üşüyorum anne içimde bir buzdağı sar beni kollarınla dizlerinde avut beni anne
kan ter içinde gece kan ter içinde her yanım her yanım gece vurgunu kurşun yemiş gibi, sürgün yemiş gibi düşmüşüm kapına düşmüşüm kucağına bu gece yaram sıcak annem
ben geldim aç kapıyı anne büyük oğlun yürek yaran geldi budaksız dalların arasından süzülerek cennet göklerinin seraplarından düşerek özü alev alev ateşle geldim anne kokusuna doyamamış henüz sıcak kollarında barındır beni kol kanat ger hüzünlerime teselli ol tereddütlerime dua nehirlerinden ak bana anne
ben geldim aç kapıyı anne elimde bir demet kırmızıgül bir teşehhüt miktarı şah damarı yakınlığında kaderin üstündeki kader gerçekleşiyor uykusuzluğun zahmetini tadıyorum beti-benzin solmuş yıldızlar konuyor avuçlarıma gül, karanfil uykusu gecede yepyeni bir cennet düşü görüyorum bir ses , bir de ağır yaralı özlemler içimde bir de sana vurgun gözlerim anne
her gece çölde bir vaha arayışı benim yürüyüşüm sensiz sokaklar ıssız, duygular öksüz şehir ağlar, ben ağlarım ıslanır şehrin kaldırımları yaralı bir kalbin düşleri üşür dağılır her yanıma hasretin buram buram dört bir yanıma anne
benim hiç hayalim olmadı senden azade sevginin çekim alanında cezbelere tutuldum kanatlar takındı kalbimin acizliği ne omzumda bir dost eli ne saçıma dokunan bir şefkatlim olmadı hiç bir şey senin kadar güzel olmadı anne
ninni söyle kapansın gözlerim kabuslar bölmesin tatlı rüyalarımı tandırdan yeni çıkmış taze ekmek kokusu gibi öylesine saf, öylesine temiz, katıksız, mayasız gözlerinden cemre düşsün kırlarıma çiçeklensin renk renk gülüşlerim baharım , ümidim, rengim ol anne
o eski halini hatırlarım elbisesi yamalı, siyah saçlarını yer sofrasında ki yemeği çatalı ve bıçağı soluklarından burcu burcu esen vuslat muştusunu ölümsüzlük iksiri gülüşünü sevgiye dair tüm söylediğin sözleri sözlerinden sağnak sağnak yayılan şükür kokusunu hatırladım anne
cennet sensin buyurdu Resulullah (a.s.) belki de bir mücrim bahtı karayım azıcık yüzüm süreyim nasırlı ellerine bebekken dokunduğum şefkatli yüreğine her gece vakti tüllenirsin göz perdemde bir yanın sırat bir yanın cennet zikrin fersah fersah göklerde karanlık cihetlerimi aydınlatsın ışığın melek kanatlarınla ört üstümü anne
gözlerime baktığın an anladım yüreğinin sızısını anladım bağrının kor olup yandığını anladım harlarla dağlandığını anladım saçlarına gümüş teller düştüğü an anladım anneliğin ne olduğunu
bu gece seni düşündüm yokluğun suya yazı yazmak kadar zormuş meğer boğazım düğümleniyor yine kızıla boyanmış düşlerim tam alın ortasından vurulmuşum yaşayan bir ölüyüm anne
küsüp gitme öyle dayanamam yokluğuna ne olur bir ses ver yoksa öksüz kalır yetim bakışlarım kime sığınayım bu gece kim açar bana kapısını kim ah oğlum hoş geldin der zemheri soğuğunda ilmek ilmek seninle örülü sancılarım anne
bu gece mayınlar patlatıyor hep umutlarımı kırk yamalı gök yıkılmış başıma üstümde kara bir duman kütlesi küsüvermiş ay ve yıldızlar sen yoksun diye aklımın ucunda sana ait ıslak düşler kimse senin gibi sevmiyor anne
yoğurt çorbasına kuru ekmek bandırırdık hatırlar mısın sen dokunduğunda yumuşacık pamuk gibi olurdu ekmekler pencerenin önünde ki mısır koçanlarını püskülleri tel tel dökülmüştü hani hani su biterdi komşunun kuyusundan su çekerdin elektrik yoktu sen vardın gaz lambasıyla ışıl ışıl sen yanardın odamızda keşke hep çocuk kalabilseydim yanında anne
sen ninni söylerken hep dertli kederliydi ezgilerin hürmetle öptüğüm ellerinle Allah’a yalvarırdın başucumda uyurdun yastığın kireçli duvarlardı yüreğinde annelik duyguları ebabiller uçururdun ömründen saat saat seni bir ömür boyu el üstünde taşısam gecegündüz öpsem ayaklarının altından hakkını ödeyemem anne
yüreğin dağlar kadar gamlı sevgin ,şefkatin okyanuslar kadar engin gönül pınarından billur ırmaklar akar hayatın sırrı gözyaşında saklı geceleri önünde saygıyla eğilir yıldızlar güneş kamaşır senin ihtişamından ezelden ebede akan hayat yolculuğunda sen varsın anne
saat gecenin üçü bulutsuz bir gök eğilir üstüme yağmurlar yağar hüzün damlaları yağar senden tut ellerimden götür beni çocukluğumun dar sokaklarına yüzü kirli çocuklarla oynayayım kir pas içinde kapısı sana açılan evlere götür uyut beni pamuk yataklar içinde senle beraber uyuyayım anne
sesin sinmiş zihnimin dört duvarına gülüşünün aksı düşmüş ruhuma sıcak çorba buğusunun içinde tütüyorsun hıçkırıkların karışmış seccademin yeşiline tökezleyip düştüğüm yerde dizlerim soyulmuş cam batmış ayaklarıma avuçlarımda balçık balçık çamurlar toprak caddelerden sıcak bir el olup kaldırır beni anne
bir kez daha gitmek isterdim ikindinin alacasında arkadaşlarla dekman oynamaya gündüz nedir akşam nedir bilmezdim pencereden seslenmeni isterdim oğlum geç oldu artık …hadi eve gel ne çabuk geçti o günler anne
hicran radyoda ki şarkılardaydı hep en büyük hasretbabamızın işten dönmesiydi en büyük sitemimiz hastalanıp sokağa çıkamamaktı endişe, tasa, korku nedir bilmezdik insan büyüdükçe öğreniyormuş anne
sinide lahana sarması burnumu okşardı kokusu odun közüyle pişmiş mısır ekmeği iştahımı kabartırdı baştan aşağı bir ömürdü yemesi senin ellerinden anne
çektiğin besmeleyle tut ellerimden şimdi düşlerinin göğsüne yatır beni o yanık ninninle kanat çırp üzerimde korktuğum rüyalardan çek al beni başörtünden sarkan saçlarına tutunayım tozutan rüzgarın tozlarından koru beni beş vakit namazında duanla dokun bana zorlu anlarımda çıkıp gel yanıma anne
sensiz çok baharlar geçti içi kanıyor sokaklarımın bomboş şehrin duvar diplerinde dudakları büzülmüş bir çocuk bıraktım hep kışların hüküm sürdüğü her gecede rüzgarların tipiye dönüştüğü her yerde
hislerim yanık kokulu bak yine üç aylar geldi helal lokmayla açtığımız oruç zamanları geldi yıllar önce susup da ezanı beklediğimiz akşamüstleri sırlara karışan sahur vakitleri geldi sabah namazları huzura kanatlanan dua anları geldi
hani, saçlarımı tarardın aynanın karşısında onca işinin arasında bir de ben vardım hani hatırlar mısın uyur numarası yapardım kendimce başım dizinde gözlerim kapalıyken pamuk ellerin okşardın saçlarımı uyusun da büyüsün ninni derdin bende o an dalardım uykuya
adını koyamadığım tarifsiz hislere maruzum her nedense fırtınalar kopar yüreğimde ne olur yine gel yanıma ne olur yine dizlerine yatayım sen yeni ninniler söyle ben gök mavisi hayaller kurayım Yaratandan huzur iste benim için gözyaşların düşsün saçlarıma ninnilerle birlikte anne
yasini şerifi ezberlerken derin bir uykuya dalıp uyumuştum seccadeni yorgan diye ayaklarımın üzerine sermiştin üşümesin diye şimdi ben torunumun üstüne seriyorum seccademi sanki dün gibi
sobamız ince sacdandı birkaç odun parçası yetmemişti odamızı ısıtmaya üşütüp ağır hasta olmuştum bakır tabaktan sıcacık mercimek çorbasını doldurup tandır ekmeğini ince ince doğrayıp sapı kırık tahta kaşıkla doyurmuştun karnımı anne
o masalsı günlere götür beni hayallerimi süsleyen o geçmişin diyarına o bitmek bilmeyen çocukluk mevsimine götür yağmur lekeli düşlerinden sarı papatyalar bırak hızır misali imdadıma yetiş hacdan gelmiş gibi anne
bu cuma gecesi babamın ruhuna yasini şerifi okudum sen öğretmiştin bana kur’an okumayı Allah’a emanet edip küçük bir valizle kuran kursuna göndermiştin ruhunun kucağına ayetler bıraktım her biri gül gibi ruhu şad olsun sende berhudar ol anne
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ne çabuk geçti günler anne şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ne çabuk geçti günler anne şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Anne...evlatların kıblesi.. Hakkı hiç bir şeyle ölçülemeyen en kıymetli varlık. Değerli şairim,tek kelime ile muhteşem bir şiir. Anne...onun için yazılacaklara,okyanuslar mürekkep olsa,gökkubbe sayfalar olsa,tükenir onlar,ama ona yazılacak duygular,düşünceler bitmez.Harikaydı şiir. Kutlarım engin yüreğinizi,etkin kaleminizi değerli dost redfer. Esenlik dilerim.
Anne... Eserinizin ve annenizin önünde saygıla eğiliyor selamlıyorum. Esinti hem üşüten hem ısıtan. Anne ise muhteşem bir öz veri ile yaşayan aslında evlatları için yaşayan muhteşem sevginin diğer adı. Hakları asla asla ödenmez ki.
Hocam şiirinizi okurken anacığımın bizlere bu şekilde büyüttüğü söylemek istedim. Yeri geldi evimize sebil oldu. Yeri geldi çorbamıza şifa verdi. Sobamızı sabah namazından önce yakardı. Ayakkabılarımızı bir gazete kağıdının üzerine bırakırdı. Sobanın yanında sıcacık kalsın biz üşümeyelim diye.. Hep köyünden konuşurdu anacığım. Roman masal bilmezdik. Dağların sarp kayalıklarını, kuşların ötüşünü, derelerin, çoruhun çağlamasını anamdan dinlerdik.. Sevgiyle küçücük bir evde büyüdük. Bacamızdan hep sevgi tüttü. Babam çok çalıştığı için az görürdük. Görünce de saygıda kusur etmezdik. Babam bizleri Köroğlu, karacoğlan, VS anlatırdı o anlattıkça sanki ben anlattıklarını yaşardım. Kusura bakmayın hocam. Çok uzattım sanırım. Şimdi doğallık kalmadı, her şey hazır ama sevgi, huzur, mutluluk kavramlarına yabancı kaldık toplum olarak... Sanki bir sandığa kaldırmışız değerlerimizi tozlanmış Yüreğimizde... Günümün şiiri hocam Tebrik ediyorum. Saygılarımla
cennet sensin buyurdu Resulullah (a.s.) belki de bir mücrim bahtı karayım azıcık yüzüm süreyim nasırlı ellerine bebekken dokunduğum şefkatli yüreğine her gece vakti tüllenirsin göz perdemde bir yanın sırat bir yanın cennet zikrin fersah fersah göklerde karanlık cihetlerimi aydınlatsın ışığın melek kanatlarınla ört üstümü anne
Öncelikle elleri öpülesi mübarek annenize Cenab-ı Hak'tan rahmet diliyorum mekânı Firdevs cenneti olsun inşallah. Sizin gibi ihlâs dolu yüreğe sahip bir evlat yetiştirdiği için onun ruhu da gelen Yasin'lerle ve dualarla huzur içindedir inşallah. Bu muhteşem güzellikteki eser GÜNÜMÜN ŞİİRİ'DİR. Böylesine muhteşem duygularla yazılmış yürek sesinizi gönülden kutluyorum tebrikler üstâdım. Gönlünüze ve kaleminize sağlık diliyorum. Sonsuz selam ve saygılarımla. Allah'a emanet olun.
ŞÜKRÜ ATAY tarafından 1/23/2022 2:22:36 PM zamanında düzenlenmiştir.
Öf ki öf! su içer gibi içtim vallahi kendimden geçtim bu denli yoğun duygulu yaşam destanı yazmak yazabilmek her yüreğin harcı gücü değil annenizin ruhunun şahsında tüm annelere hakk'dan rahmetler olsun size sağlıklı ömürler dileği ve duasıyla
Ne mutlu size ne mutlu o kutlu anneye şiir çok uzun olsa bile yürek acısını sonuna kadar okuyabildim annenize Allah'tan gani gani rahmet diliyorum doğum günü her çocuk hatırlamaz annenin maşallah size güzel bir doğum günü hediyesi de olmuş sevgili annenize Kaleminiz yüreğinize melhem olmasını diliyorum yürekten kutlarım şiirinizi Sevgiler saygılar sunuyorum selam ve dua ile 🌹
Muhteşem!..Ne güzel Anne-Baba ne güzel evlat..Yine sözün bittiği yerdeyim..Bir duygu seliydi adeta.Rabbim ahirete intikal edenlerimize rahmet hayatta olanlara.Sağlıklı hayırlı uzun ömürler versin.Üstadı selamlıyorum.Saygıyla..