DAĞLARIN
Leyla Yıldırım/Yener Sezgi/atışma
Eksilmez başından dumanı karı, Kış gelir kapanır yolu dağların. Bekletir sırtında nice kervanı, Omuzunda yükü dolu dağların.(Sezginî) Gam yük olup belimizi büksede; Gün gelir geçilir beli dağların. Yeşilin üstüne perde çeksede; Ağ geline benzer tülü dağların.(Leylican) Ak düşermiş zemheride saçına, Ağıt yakar turnaların göçüne, Döker gözyaşını kendi içine, Kaç sunayı besler gölü dağların? (Sezginî) Eteği enginse; tepesi vakur, Kışın kuzgun yazın bülbülü şakır, Irmaklara göz yaşını bırakır, Başlar usul usul seli dağların.(Leylican) Kar yıkasa; gün kurutur kâhkülü, Taç yaparmış menekşeyle sümbülü Baharda çağırır şeyda bülbülü, Misk-i amber kokar gülü dağların. (Sezginî) Tepeler üstünden görünür afak, Poyrazı dem vurur sökerken şafak. Birisi iridir birisi ufak, Beş parmağa benzer eli dağların.(Leylican) Uyutur koynunda kurt ile kuşu, Gam dolu yüreği boranlı başı, Yolda kalanlar mı bilmem sırdaşı? Bir bana sır vermez dili dağların. (Sezginî) Kardelenler yeri oyduğu zaman, Sarı çiğdem koku yaydığı zaman, Cemre’nin sesini duyduğu zaman, Yatışır öfkesi deli dağların.(Leylican) Sezginî’de iyi olmaz yaralar, Kardan perdesini yine aralar, Açar kucağını sarıp sarmalar, Kırk yıllık dost gibi kolu dağların. (Sezginî) Leylicanım dağlar sana yurt değil Duruşu yücedir gönlü mert değil Soğuğu dumanı buzu dert değil Üzülsen oynamaz kılı dağların.(Leylican) 16.01.2021 Yener Sezgi/ Leyla Yıldırım |
Usta kalemleri alkışlıyorum
_________________________________Selamlar