VUSLATTIR ÖLÜM
VUSLATTIR ÖLÜM
Özgürlüktür ölüm, Ben sandığım beni benden kurtaran… Görmediğim, bilmediğim bir âlemden, Ete kemiğe bürünüp göründüm. Sanki ben miydim görünen? Ete kemiğe bürünen ben miydim? Kim neden gönderdi Neden bir görüntüye hapsetti Mahkûm etti neden beni? Bilemiyorum… Ne kendi irademle geldim dünyaya Ne de kendi isteğimle büründüm bu surete Bir bilenin elinde girdim bu hale, Öğrendim, bildim artık Hiçbir şey benden değil… Ne ben benmişim meğer Ne de bendeymiş hüner. Bir bilen, yapan eden Beni bu hale getiren… Bir ömür özgürlük havası çalıp, Adamlık taslayıp durmuşum. Ben de varım, Ben de yaptım, yaparım Havaları tutturmuşum. Ve anladım ki şimdi hepsi yalan, Benim bende yaptığım bir talanmış… Ve ben bana mahkûm, Ben, hayata mahkûm bir ölüymüşüm. Meğer özgürlükmüş ölüm, Beni benden kurtaran… Meğer özgürlük, Beni ben yapan sevgiliye ulaşmak, Vuslata kavuşmakmış ölüm. 21.05.2015 |