YANAR DAĞIM
YANAR DAĞIM
Yabanlardan bir od düştü bağrıma. Ateşler sarmış dört bir yanımı. Yanar evim, barkım, yanar ciğerim. Alevler yalarken mahzun yüzümü Başıboş hülyalara dalarken, Ötelerde yanar dağım… Su taşırken karıncalar misali Kimileri körük tutar aleve. Susuz kalmış bedeviyim sanki ıssız çöllerde… Seyrederken uzaklardan gamsız kedersiz, Damarlarımda akan lav, Gönlümdeki yangınların yankısı, Fokurdayıp, kaynayan yaramdır. Yanar ta içerimden ciğerim, Karşılarda yanar dağım… Bir patlama duyulur derinlerden Sinirler gerilir şimşekler çakar, Gök gürültüsüne dönüşür öfkem. Yıldırım olup düşüverir yerlere… Paramparça kan ağlıyor yüreğim, Ötelerde çaresiz yanar dağım… Karabasanlar sarmış dört bir yanımı. Mıhlanmış bir ceset sanki bedenim Ben yalnızlığın hüzün deryasında dardayım. Biçare yerlerde sürünmekteyim… Uzaklardan bakarken karşı dağlara Dost eliyle ateşlenmiş yanar dağım… Kaynayan bir volkan gibi sanki yüreğim Lavlar dolaşıyor oluk oluk damarlarımda. Seyrederken biz ötelerden öteleri, Buralarda garip garip yanar dağım… Patlamaya hazır bir yanardağım! 05.05.2015 |