Yüreğimdeki Sen
Yürekleri amansızca bağlamaya
Bir nefeste köz olup dağlamaya Sadece O’nun yüreğinden Bir söz yetiyormuş meğer Nasıl olduğunu bile anlamadan Yüreğini dinlediğini zannederken O’nu dinliyormuşsun habersizce İçinde biriken aşkın sesinden Ben beni değil seni duyuyorum şimdiden Aşkı hisseden yüreğim şaşkın ve ürkek Demirden surlarla çevrili gönlüm Yüreğini görüyor küçük bir ışık hüzmesinden Bana gelirken gidiveriyorum bilemeden Sen giderken de sürüklüyorsun peşinden Gecelerde saklı günlerden Sabır ve cesaret timsali çölden seni soruyorum Rüzgar ve güneşle mektup yolluyorum sana Yüreğimle dost oldum Yüreğinle muhabbet eder olduk Yüreğimi dinliyorum artık çekinmeden Yüreğimdeki seni.. Kendimi… Kalbimi.. Kalbini… *Gülhanım* Ve, Dökülüyor okuduğum tüm kitaplardan, İçime gömdüğüm adının tüm harfleri... Gecelerimin sensiz ve ıssız derinliklerinden. Çığ çığ düşerken sessizliklerine, Ekmek gibi, Su gibi. Bulamıyorum... Bilmiyorum neden? Bulamıyorum bir türlü, Seni... Takip ediyorum her adımını, Elimde değil... Kaldırımlarını, Yollarını, Yağmurlara mahkum sokaklarını... Oysa, Şimşeklere verip veriştirirken, Batıyorum yavaş yavaş, Su alıyor yüreğimin sandalı... Tut, ne olur ellerimi? Çözemiyorum bir türlü, İçimdeki sarmalı... Tut, ne olur tut! Düşlerimi, yüreğimi, bizi... *Kenanfaik* |