SEVDAM ANADOLU'M GİBİ
Akıp giden bir şeyler vardı
Saçlarını gözümde yâr gibi yıkardı. Uzanıp tutmak istesen Yanağı kızarır, içinde âr vardı. Bir tutam topraktı cebimdeki Yârin mendili gibi saklı Ana gibi, evlat gibi Anadolu’m gibi bakışı Eğmezdi başını, aktı alnı Bolu’da meydan okuyan Köroğlu’ydu saz çalışı. Dinlesen nağmelerini güvercinler kalkardı Göğsünde nefes gibi bir sızısı vardı. Hadi ses ver, yüce dağ başlarından Yakınma, ayağına takılan taşlardan Nam salan taşlanır, kem bakışlardan Ana gibi, evlat gibi, Anadolu’m gibi bakışı Eğmezdi başını, aktı alnı Dağlara ses veren Dadaloğlu’ydu yankısı. Dinlesen nağmelerini güvercinler kalkardı Göğsünde nefes gibi bir sızısı vardı. İklimleri dolaşırdı akşamüstleri yanında bir atı Söylense de, aramaktı kaybettiği tayı Gün batımı kurardı çadırını Ana gibi, evlat gibi, Anadolu’m gibi bakışı Eğmezdi başını, aşktan yana aktı alnı. Maraş’tan geçen Karacaoğlan’dı, şiir yakışı. Dinlesen nağmelerini güvercinler kalkardı Göğsünde nefes gibi bir sızısı vardı. Akıp giden bir şeyler vardı Saçlarını gözümde yâr gibi yıkardı. Öksüz sevdasının içinde yangın taşırdı. Ana gibi, evlat gibi Anadolu’m gibi bakışı Eğmezdi başını, aktı alnı Bilirdi, Mecnun gibi taşıdı içindeki aşkı. Dinlesen nağmelerini güvercinler kalkardı Göğsünde nefes gibi bir sızısı vardı. M.S./2008 kahramanmaraş |