Dili tutulmuş, Milât sonrasının Saklayamaz emanetini Bir tarafında önceki rivayeti Diğer tarafında paganların sesi Bütün zaaflar göz kamaştırıcı Meryem kadar lekesiz Beyaz zambak lâl ü ebkem kesildi
Ayazın ortasında eşikte bebek hüznü Çalar kapıyı, derinden açılır kapı Siyah sandukaların arası mağrur Güneşin altındaki Anadolu bozkırında Kimliği belirsiz maskeli yabancılar
Sahte tevazuyu imlâyla hoş tutar Harikulâdedir kaide dışı kabiliyeti Kelâmda İsfahan’ın güneşi gibi hikâye Dilber rüzgâr görmemiş uyurken suda Annesi, sokaklarını şefkatle temizlerdi
Kalemin ucundan damlar kırmızı Sonra yine gazeller okur manalı Önce yazar, sonra susar yalanlar Kuşlar can verir zeytin bahçesinde Yusuf’tur cevher olan çektiği ıztırapta Züleyha’dan doğar erguvan çiçeği
Dili tutulmuş, lâl ü ebkem ’’kalk’’ der Saklayamaz omuzlarına düşen ağrıyı Taçlı kır papatyaları açar toprağın alnından Mevlâna’nın eşiğinden içeri atar adımını ’’Ben geldim, Nisan yağmuru Gusül aptesiyle yıka beni.’’
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Uğultuda S'ayıklamalar şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Uğultuda S'ayıklamalar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Yüreğinize emeğinize ellerinize sağlık üstadem, Sözlerinizi beğeni ile okudum kaleminiz kavi ilhamınız daim olması temennisi ile esenlikler dilerim efendim.
Bugün bir imtihandan çıktım yine. Elim ayağım yorgun, kafam dolu, bense biraz olsun nefes almanın sevincinde sosyal medyada bir o tarafa bir beriye koşturmaktayım. Öyle deyince aklıma Merve ile Safa arasında koşturan Hacer Anamız geldi. Evladına bir yudum su bulmanın derdindeydi ki Zemzem önünde derya oldu ilelebet. Biz de içeriz inşallah gün gelir ve biz de el ele koştururuz o mübarek yerlerde bacım Allah izin verirse. Yüreğini yanı başımda atarken hissetmek gibi bir şey bu şiirini okumak. Sessizliğin içinde bile koca bir yürek dillenmiş kâinatı dinletiyordu. Öylesine içten kırgın üzgün ama bir o kadar da kendinden emin, kuvvetli ve dirençli. Kimliklerimizde insan yazsa da fırkalara bölünmüşüz. Her birimizin farklı duygusu farklı düşünce yapısı var. Hepsine de kalp sahipliği yaparken, benim kalbim de bacımın yeri ayrı diyor, başarını tebrik ediyor, kalemin kelamını nicelerinde yazsın temennilerimle kocaman kucaklıyorum....🌹🌹
Muhteşem!..Derin manalar taşıyan, inananları mukayeseye yönlendiren bir şiirdi.Dilsizlerin dahi hakikat karşısında dilinin çözüleceği yakındır.Kaleminiz daim olsun..Sağlıcakla ..Saygıyla..
Şiir gönül deryasına yalçın kayalardan, düşerken izler bırakır göz yaşları gibi nemli ve ıslak ama düştüğü yere imza atar evladiyelik emeğine kalemine sağlık hayırlı akşamlar
Dili tutulmuş, lâl ü ebkem ’’kalk’’ der Saklayamaz omuzlarına düşen ağrıyı Taçlı kır papatyaları açar toprağın alnından Mevlâna’nın eşiğinden içeri atar adımını ’’Ben geldim, Nisan yağmuru Gusül aptesiyle yıka beni.’’
Bezen ne çok konuşmak istersiniz de konuşamazsınız ne çok bastırırsınız söyleyemediklerinizi. Kah mecburiyettendir bu suskularınız, kah kırıp incitmemek adınadır hep, ama geriye dönüp baktığınızda en çok kırılan ve incinen siz olmuşsunuzdur can içinize attıklarınıza sebep. Bende bu duyguları hissettiren içli yürek sesinize gönül dolusu tebriklerimi bırakıyorum Ümmühan'ım. Yüreğiniz hiç incinmesin dileğiyle günümün şiiridir diyorum ve gül yüreğinizden sevgiyle öpüyorum. Selamlarımla...
Merhaba değerli dost, değerli kalem yaşanmışlıkların, ve yarınların planlanmasıdır şiir Kutladım değerli kalemini ve eserini Şiirle kal, sevgiyle kal, hoşça kal
Sözlerinizi beğeni ile okudum kaleminiz kavi ilhamınız daim olması temennisi ile esenlikler dilerim efendim.