Dağ Taş...Bastığım yer kadar mısın? Yürüdüğüm yol kadar mı? Üstümdeki çul kadar mı? Uzandığım sal, ocaktaki kül kadar mı? Şu gökteki yıldızlar, şu yerdeki nebadat şu ağaçlar, dağ taş... Kaç arşınlıktı yerin? Kaç mevsimlik, kaç ömür? Ete kemiğe bürünmüş bir bedenden mi ibaretsin ki; fani olanla kıyas edilesin? Yada talip olasın? ... Elmasta taştır! Zümrüt de taş yakut da! Hey benim divane gönlüm işlenmişsen, elmas sensin yakut sen Cevher sendeyse de senden değildir! Yoksun kalmak nedir bilir misin? Yâğ dolu kandille, karanlığa mahkum etmek kendini Yağı yoksa, kandil de yok hükmündedir zaten! Bir ağaçta iki dal Biri sensen, biri ben Ne sen sensin ne ben ben! Yansın artık kandil! Sarp geçitlerde yorulmuşum Dimağıma dolandı pusum Suspusum! 24 Kasım 2021 |