Serçeler hep mi ölürŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Şiir
Sendelediğim kaldırımlarda İzi kaldı sensizliğin. Çaresizliğin lisanı düğümlenirken boğazıma; Adın dolandı içli bir şarkıda dilime. Ne vakit özlesem seni Ölüm geçer ruhumun kıyısından. Alnımdan öperken yokluğun Aklımın ucundan ölüm geçer bu berduş sokaklarda. Ki ölsem, özlemez varlığımı hiç kimse Ki ölsem, en çok annem sevinir (üzülür) buna. Bensizliğe üzülmeyecek bir düzine insan tanıdım bu alemde. Herbiri sana benziyordu, lakin hiçbiri sen değildi. Sözde beni seviyordu birileri, Ki; sendin içlerinde en haini! Düşüncemi söylemekten çok yazmayı severim bilirsin. Lakin kelimeler saklanmış kabuğuna Harfler yorgun.. Şimdilerde cümleler bile bana dargın Şarkılar şiirler hep senden yana, Hepsi beni sevmediğinin göstergesi. Zamanla öğrendim ki: ‘Çok seviyorum dediğin’ Ama istenmediğin, sevilmediğin bir yüreğin gönlüne taht kurma çabası boşa gidince, Kalbinin ne kadar yorulduğunu anlıyorsun. Önce seni terkeden herkesten Sonra kendinden vazgeçiyorsun!.. İçimde acıyan, kanayan, sancıyan telafisi olmayan kırgınlıklar var. İçimde susmaya mahkûm edilmiş bir çocuk, Ağlayan u/mutsuzluk, Linç olmuş gençliğim En sevdiğime küsmüşlüğüm var. Sanki gitmek istediğim şehir yakılmış, Dünya tersine dönmüş; kıyamet kopmuş gibi, savrulan kalbimin küllerini izliyorum. İçimde adil olmayan bir savaşın mağlubu bağırıyor. İdam edilmiş hayallerimi kefenliyorum bu gece. Mekke’yi tavaf eder gibi Döndüm durdum gönlünün kıblesinde. Ben seni; ALLAH’a giden yol diye Züleyha misali sevdim oysa Misliyle yandım hasret ateşiyle. Kolay sönmem bundan sonra! …. _______ -Belki de sonrası bir daha gelmeyecek en devrik cümlelerdi bunlar..- Etrafındakiler sana zehrini kustu da, Kuş kadar canım, karşında pustu da, Dilim lal olup, ağlamayıp sustu da, Seni en masum seven ben, yılan çıktım, öyle mi? ✍ Kevser Baysal Eprimiş gönül mahzenimden Kıyametimi yazıyorum sana. Seni, imlası bozuk cümlelerde Satır satır öldürüyorum bu gece. Ruhumun yedi kat dibine tünemiş yorgunluklarım vardı benim. Hiç kimsenin henüz okumadığı, bilmediği şiirlerimde ayyuka çıkacak suskularım. Ruhen bitkin, hayli bedbahtm ama; Kapana sıkışıp kalmış bir firak dökülür kirpiklerimden. Kendini benden alıp gidişin gelir aklıma, Ciğerim neştersiz oyulur. Eğer böyle devam ederse, Cesedim meçhul bir tabuta koyulur. Aldanmayın bu serkeş hallerime. Benim de kalbim üşür sıcak bir iklimde yaşarken ayrılığı. Ve alev alev çarparken yüzüme ihanetin yangınları. Benim de dik duruşum uğrar bozguna, Koparken yüreğimin kıyameti. Sendeler içimin yalnızlığı, Kanatırken vicdanımı bir hercai. Oysa o ‘Ruhumun vazgeçilmezi’ idi! O varken bülbül şakır, kuşlar ötüşürdü gönül limanımda. Şimdi kanadı kırık serçeler can veriyor avuçlarımda. Onu sevmek ilkin, ‘Dünyada Cenneti kucaklamaktı’ en zifiri karanlıkta. Yazmaktan geliyorum söğüt dallarına kondurarak hicranımı. Fütursuzca asıyorum göğün göğsüne utancımı. Saltanatı sona ermiş bir masalın son cemresiyim bir yetimin feryadında. Aşkın en güzelini bertaraf ettiğimden bu yana; Yarin gözlerine yerleşmiş bir hüsran bulutuyum. Ellerini, yüzünü, saçlarını okşayan parmak uçlarım artık kan revan. Ömrümü yalpalayan acı ile yığılıp kaldım, adını bilmediğim sokaklarda. Ebruli gecelerde susturdum cümlelerimi. Seni sevmek; yosun tutmuş taşlar üzerine yazılmış bir kadere benziyordu. Ellerimden kayıp giden tek gerçeğim. Sende uyuyup, sende uyanabilmek için ne çok şiirler gömdüm, girdiğim bu cehennem çukuruna. Her gece zaman dursa, dolsa yüreğime yeryüzünde yaşanmış tüm ayrılıklar; yine de anlatamam bu figanı. Gönül mihrabıma taht kurmuş yokluğuna fısıldadım bu satırları. Seni sevmek; bir alev topunu yudumlamaktı. Seni sevmek, kaybolduğum şehrin caddelerini yapayalnız arşınlamaktı. Kandırmaktı kendimi en afilisinden! Seni sevmek, beklerken o hiç gelmeyecek vuslatı; Mutluluğu ıskalamaktı! Işte böyle bahtsız bedeviyim. Senden sonra, ne ölü ne de diriyim. Artık menzili şaşmış tüm doğruların; En çok da merhametimin katiliyim! Kevser Baysal 28 Ekim 2021 Şiirimi güne layık gören seçki kuruluna teşekkür ederim. 💐 |