UmarsızArtık gün doğmaz, şafağı tanımayız Bundan böyle küskün eser yeli , seherin. Uçurumlar birikir umuda uzansak Gecenin zifiri oldukça derin. Karanlığa özlemi ne kadar büyük Sığ düşlerle kuşanmış etrafı kitlelerin... Uğursuz bir zamanı işaret ederken kırıldı zembereği saatin İğrenç bir yapışkanlık, diz boyu batmışız Kokuşmuşluk, çürümüşlük yükselen değer... Ayrılık nasıl kokar yakılan tütsülerden. Alınyazımızda kulaç atarken yarınsızlığımıza, Nasıl uzaklaştık demir alıp kendimizden... Onarılmaz yerlerden yara aldık gülüm hey... Ölüm gülümser olmuş omzumuzda yar gibi.. ‘’Haziranda ölmek zor’’ toptan gömmüşler bizi. Nasıl da unutmuşuz hiç yoktan kendimizi Sarı papatyaların örttüğü bir mezarda Dağ gibi bir dağ mezarında sürerken izimizi rüzgar Ağlar gibi ses çıkarır, ıslık çalar, gün kovalar. Ekrem Bozkurt K. İzmir-Şubat-2021 |
saygımla