AhlatNemrut olurum bazen Sisli sisli çökerim yollara Geçit bulursan inanmışlara Beklerim en zirvede.. Harabeşehir olurum bazen Kesme taşlı köprüden daha sert Buz gibi keskin duygularım Nice yaşanmışlık kokan evlerinde Bir öte adımda bekliyorum.. Tunus olurum bazen Abdurrahman Gazi’de Semaya açılan dua dilimde Çırpınırken yüreğim, Serçe gözyaşı şakağımdan akarken, Ruhum gökkubbede el ele.. Erkizan olurum bazen Nice çocukluğum gençliğim hasret Bir uyanıp bakarım Her yer harman yerinde Kalender mezarlık sol yanım Yelkovan düşman, koşar peşimde.. Kırklar olurum bazen Söyleyin kırk kardeşmiyim ben Hesaba kitaba suskun Aklım bağrıma gömdüklerim Altı üstünden hayırlı deyip Lal olmuş dilim.. Kale olurum bazen Bağlarında gezindiğim Bedenine sığamadığım Taşlar kayar ayaklarımdan Zindana düşmüş umutlar Bıçak sırtı yol yürürüm Tahtı Süleyman olurum bazen Karga büklüm, yollar karlı Hasan Padişah gibi tepeden vakur Bir yanım mavi bir yanım yeşil Çırpınır yürek kafeste dargın.. İki Kubbe olurum bazen Çifte duygular kavrulur ruhumda Elvan elvan gelincik kokar tenim Elimde sazım, dilimde sözüm Kan ter içinde düşlerim.. Van Gölü olurum bazen Masmavi gözlerine inat Yaslandığım Ahlat’ım Biraz tuzlu terim süzülür Ak düşmüş saçlarımdan Kıyıya vurduğum esaretim Gökte mehtap, yerde ben bitkin.. Süphan olurum bazen Dört mevsim başım dumanlı İçimi ısıtmaz yangınlarım Kara toprak al beni Sar ince ince dil sussun Varlıkla yokluk arası Baş taşı var, ayak taşı düşmüş Sahipsiz bir mezar misali.... Birgül Otlu 16.11.2021 İstanbul |