Hüzün Dolu
Ne umutla geldim
bu deniz sahili kente sonbaharı ne değişken martılar çıldıryor,şakımalar İntihar dalışı gibi rızkına yanar bir balık yemi kolluyor rıhtımda ürkek martı efkarımı çaldı kayada yelkenler dedi tarihteki tayfa cesur hırçın dalgalara açıl diyerek matem bulutlar gemilerle geldi ikindi maltemiyle gitti hep sessiz bakacağım kutsal kaderime asla ağlamadan dualarla Rabbim verecek gönlümdeki muradı dileyerek nereye kaçabilir çetin çileler Giza piramidin gizli odalarına Bir vezüve benzeyen Erciyese mi! bitiminde 25 eylülün göç telaşı geride kaldı turnaların yıllar geçsede bilgeliğin dünyası kent akşamında hüzünle doldu |