ABDURRAHMAN EFENDİ HAZRETLERİ
Alaeddin Ali’ye tabi oldu
Maddi ve manevi ilimle doldu İslam sancağında uzayan koldu Doğumu bilinmez İslam’dı özü Hilafet verildi göründü eller Mürşidi git dedi bekliyor diller Amasya yarendir dağlarda güller İçinde sönmeyen gurbetin közü Sessizce yerleşir bir dağ başına Ortak olur herkes bir tas aşına Can verir Vatanın bir tek taşına Sırtını dönmedi manaydı yüzü Yiyecek bir şeyler hazırlayın der Dağdaki ceylanlar sürüyle iner Gelen misafirler müritlerde yer Kanaat sahibi bereket gözü Köyün su içtiği kesilir dere Asasını vurur çıktığı yere Altın akar ordan ama su çare Bahara çevirir kuruyan güzü Münacat bulunur su ver içmeye Bir daha kesilmez başlar akmaya Kerameti duyan gelir bakmaya Allah’a ulaşır samimi sözü Sadık KARADEMİR On altıncı yüzyıl Anadolu erenlerindendir. Erzincan’da doğdu. Doğum tarihi belli değil. Gerekli ilimleri tahsil ettikten sonra Erdebil taraflarına gidip Safiyyüddin Erdebîlî Hazretleri’nin torunlarından Alâeddin Ali Hazretleri’ne talebe oldu. Onun yanında uzun süre kalıp maddî ve manevî ilimlerde yükseldi. Daha sonra sülukünu tamamlayıp hilafet aldıktan sonra, mürşidi tarafından Anadolu’ya gönderildi. Amasya’nın batısında bir dağın başına yerleşti. Kimseye davette bulunmadığı halde âşıkları onu tanımakta gecikmeyip etrafı sevenleri ile dolup taştı. Bir sabah müritlerine: "Misafirlerimiz gelecek. Yiyecek bir şeyler hazırlayın." buyurdu. Biraz sonra dağdan ceylan sürüleri yanına doğru koştular. Abdurrahman Efendi Hazretleri ceylanlara: "Bizim misafirlerimiz için canını feda eden ileri çıksın" dedi. Ceylanlardan biri fırlayıp ileri atladı. Müritleri o ceylanı tutup kestiler. Misafirler geldi. Hazırlanan ceylan etini müritleri ile birlikte yediler. Bir köyün kıyısında bulunan ve köye su ihtiyacını karşılayan kaynak kuruyunca köy halkı Abdurrahman Erzincânî Hazretleri’ne başvurdular. O da pınarın başına gelip dua etti. Asasını suyun aktığı yere değdirdi. Allahü Teala’nın izni ile pınardan altın aktı. Bunun üzerine: "Allah’ım! Ben altın istemedim, su istedim" diye münacatta bulununca su eskisi gibi akmaya başladı. O günden sonra da pınarın suyu bir daha kesilmedi. Abdurrahman Erzincânî Hazretleri on altıncı asrın sonlarında vefat etti. Yüce Allah sırrını mukaddes ve mübarek kılsın. |
Ömrüne bereket. Güzel çok güzel bir seri
Allah senden Razı olsun.
Kıymetli değerlerimiz
Şu güzelim dünyaya ışık yol oldular
Rahmet olsunlar.
Kalemin yüreğin var olsun.
Canı-ı Gönülden Tebrik ederim.
Selâm ve Duâ ile.Huzurla kal.