İSMAİL ŞİRVANİ
Yukarı türbede yatar bir eren
Hep ömrü boyunca herkese yaren Gönlünü herkese saygıyla seren Şeyh İsmail Siraceddin Şirvani Nakşibend meşrebi Hakka ulaşır Eğiten bir mürşit diyar dolaşır Hiç durmaz gurbette gezer alışır Şeyh İsmail Siraceddin Şirvani Molla Muhammedi ona yetmiştir Felsefi ilimler tahsil etmiştir Bağdat’a hep fıkıh için gitmiştir Şeyh İsmail Siraceddin Şirvani Bağdat’ta Mevlana Halid Bağdadi Zahiri batıni ilme adadı Hilafet rütbesi namıyla adı Şeyh İsmail Siraceddin Şirvani Şeyh Şamile hoca müride ışık Sürgün edilse de Şirvan’a aşık Tokat’ta Sivas’ta gezer alışık Şeyh İsmail Siraceddin Şirvani Kolera salgını şehri bürüdü Ramazan ayında Hakka yürüdü Onun sayesinde batıl çürüdü Şeyh İsmail Siraceddin Şirvani Sadık KARADEMİR İsmail Siraceddin Şirvani hazretleri, Hicretin 1197 (1782/83) yılında Rusyanm, Şemahi kazasına bağlı Kürtemir’de dünya ya gelmiştir. Tahsil çağına ulaşınca, Şemâhî kasabasında bulunan âlimlerden Baba Efendinin talebelerinden olan Muhammed Nûrî Efendiden, ilk tahsiline başlayıp, Molla Câmî’nin Kâfiye Şerhi’ne kadar okudu. (1800/01) tarihinde Erzincan’a gelip Meşhur Evliya-zade Abdurrahman Efendi’den derse başlamış ve bu zatın önünde dersini tamamlamıştır. Daha sonra Tokat’a gelen İsmail Şirvani , birkaç sene de Tokat’ta kaldıktan sonra Bağdat’a gitmiş Bağdat’ta Şeyh Yahya El-Mervezi’den Hadis ilmini okumaya başlamıştır. Bir taraftanda Ademoğlu lakabı verilen Molla Muhammed namındaki faziletli kişiden Felsefi İlmileri tahsil etmiştir. 1227 (1812) tarihinde Bağdat’tan Burdur kasabasına gelerek, burada da Fıkıh ilmini tahsil etmiştir. Buradan da doğum yeri olan asıl memleketi Kürtemir’e dönüp yedi sene kadar eğitim ve öğretimle meşgul olmuştur. Daha sonra memlektinden doğruca Hicaz’a gidip Hicaz’dan dönüşünde Medine-i Münevvere’ye uğramış ve oradan İstanbula gelerek birkaç ay kaldıktan sonra, Hindistan da bulunan Seyyid Abdullah Dehlevi Hazretlerini ziyaret etmek üzere İstanbul’dan ayrılmıştır. Basra’ya vardığı zaman orada kendilerine vaki olan manevi bir işaret üzerine Bağdat’a yönelmiş ve Bağdat’ta Mevlana Halid Bağdadi Hazretlerine intisab eyleyerek, Mevlana Halid hazretlerinin yanında seyr-i sülük’unu tamamladıktan sonra (1813-1817) Hilafet rütbesi ile taltif edilmiş, zahiri ve batıni ilimleri neşretmek üzere görevlendirilmiştir. 1233(1817/18)de yüce mürşitlerinin izni ile Şirvan’a dönmüş dokuz yıl kadar Şirvan’da irşat görevi ile meşgul olmuş, ve bu arada evlenmiştir. İsmail Şirvani hazretlerinin Şirvan’da Abdulhamit Efendi adında bir oğlu dünya’ya gelmiş bu zat Karadeniz’e bir yolculuk esnasında vapurdayken vapurun batması ile vefat etmiştir. Mevlana Halid’in ölümünden sonra Dağıstan’a geri döndü ve zaviyesini kurdu. Has Muhammed Şirvani, Şeyh Muhammed Yaraği, Seyyid Cemaleddin Gazikumuki’yi sırasıyle halefi olarak yetiştirdi. İsmail Şirvani’nin başlattığı tasavvufi faaliyet kısa zamanda bütün Kafkasya’da süratle yayılarak daha sonra İmam Şeyh Şamil‘in şahsında bayraklaşan müridizm hareketine başlangıç oluşturdu. Faaliyetleri Rusyanın siyasi politikalarına uymadığı için, Rusya tarafından evvela yakın müridleri hapsedilip sürgün edildi. Şeyh İsmail Şirvani’nin bölgedeki nüfuzundan korkan Rus idaresi bir taraftan da O’nu tazyik etmeye başladı ve Şirvan’ı terk etmesini istedi. Bu baskılar neticesinde önce Ahıska’ya sonra ise Anadolu’ya göç etti. Amasya’ya gelişlerinden iki sene sonra 1244(1828/29) yılında oğlu Mehmet Rüştü dünya ya gelmiştir. (Sadrazam Mehmet Rüştü Paşa). Mevlana İsmail Şirvani bundan sonra Amasya’dan ayrılarak Sivas’a gitmiş ve dokuz sene Sivas’ta ikamet etmiştir. Diğer oğlu Ahmet Hulusi (Kadasker), 1249(1833/34) yılında Sivas’ta doğmuştur. İsmail Şirvani 1255(1839/40) yılın da tekrar Amasya’ya dönmüş burada 1260(1844) yılında üçüncü oğlu Mustafa Bey doğmuştur. İsmail Şirvani Hazretleri Ömrünün son zamanlarını Amasya’da geçirip, orada 1847 (H.1264) senesinde çıkan kolera salgınından bir Ramazan ayında vefât etti. Geçirdiği ömür 67 yıldır. Siraceddin mahlası Hazreti Mevlana Halid Bağdadi tarafından verilen bir lakabtır. Alimler arasındaki lakabı, Fakirullah, Kutbu’l-Aktab, Gavsü’l-Enam, Seyyid Ennüceba, Şah İsmail Şirvani, Hazreti Mevlana diye çağrılır. Denizli Kasabası’ndan Şeyh Hacı Ahmet Efendi ve yukarda ismi geçen Mir Hamza Nigari bu zatın halifelerindendir. Akli ve nakli ilimlerde zamanının emsalsiz bir bilgini olduğu, özel olarak fıkıh ilminde bir kaynak teşkil eder derecede bilgiye sahip olduğu anlatılmaktadır. İsmail Şirvani hazretleri, gayet alçak gönüllü, iteatkar, saygılı ,Şah Nakşbend meşrep, hikmet sahibi, Hakka ulaştıran, eğitici bir mürşiddi. Kabirleri Amasya’da Samlar Mahallesinde oğlu Rüştü Paşa tarafından yaptırılan türbededir. Yukarı Türbe denilen yer burasıdır. |
Yüreğine emeğine sağlık