Bronz Şiirler Yazacağım
Yıldızlı bir sahafın loş raflarında
Bir dudak ısırığı lirik edebiyatım Akşam kafesinde çırpınıyor bir saka kuşu Şiirin kapısını açsam hemen gece oluyor Maraşlı bir türkü Ay yüzlü hayaline Geçmişin sızılı tohumunu süngülüyor Kızıl çiçekler açacak yarına Yelkovanın tırmaladığı mazide Mırıl mırıl acıyor günler Ne zaman Gece on ikiden aşağıya Dört ayak üstüne düşmeyecek hasretin Tanyeri nazına sıkışan göğün perdeleri Açılana kadar Sabahın çıngısından öğlen Tutuşana kadar Utangaç bardakta üç metre kasımpatı suyu Buharlaşana kadar Bırak iğne iplikleri kader terzisi Gecenin yırtığına Yama yapma masalları Görünsün ay yüzlü hayalinin göğsü İlhamımın Kalaylı sütünü Bakır mısralarımla emip Geceye böyle bronz şiirler yazacağım Ta ki Ela ışınlarım dik açıyla vurup Şairliğim gülü terletene kadar Mavi elbisesinin döşünde Altın varaklı şiirlerim Karıncalanana kadar |