GÖZÜMDEN SAKINDIĞIMŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Mevsimin aldatıcı bir çehresi var belki de tohuma kaçmıştır düşünceler ve aklımın parmaklıklarında saklı isyan en çok da kazdığım çukura akıtırken gözyaşlarımı. İlahi bir esinti, bayım, peyda olan Ben düş mahkûmuyum Düşmediği kadar yakamdan Yalnızlığın ve aşkın bakir hazanıyım. Küstüğüme dair yok tek işaret Varlığıma delalet Hangi kurşun ağırlığında mizaçtır söyle? Göğün sakıncalı yolculuğunda Yerden yükseldiğim her katre Sözcükler dipsiz Aşk yansız Özlemse bakiyesi ömrün Sükûn dilerken evrenden Bir bilinmeze gebe içimin figanları. Sağalttığım her gözyaşı olmasa da mimarı Gelecekte saklı bir gülücüğü Dikerken yakama Siması yabancı sevdalar yokuşunda İnip çıktığım gece sonrası Bir ikramsa boyut atladığım Mevsimin tabanları yanarken Doğumunu müjdelediğim kadar mutluluğun Seyyah sözcüklere bel bağlamışlığım, bayım. Şimdi ise buğrası dünün Kök saldığım bir melun düş ki Gerçeklerin yüreğimi tırmaladığı Her aksan her yalan her yok olan Kambersiz düğün mü olur misali Sözcükler heybemden taşan. Hazin bir rotada Revnak bir minvalde Ötelenen varlığımın dökülen parçaları Bir varmış bir yokmuşçasına Sözcükler adeta sulu sepken Baş veren umuda Bazense sinen üstüme onca sitem Sancılı bir mevsim Semada saklı adeta o devasa resim İçinde evren ve bulutlar Hazin sona çeyrek kala Bir tek dakika bile yeter bana. Mahzun gülücükler kundaklanırken Issızlığa gölge eden O zemheri Büyülü bir kostüm belki de giyindiğim Gözümde büyüttüğümden öte Gözümden de sakındığım tüm sevdiklerim. |