ŞurimşineEy sevgili çorak yüzüme soğuk rüzgârlar vurur çürürüm geceden sabaha kokunu saramadığım çayım şekersiz karışır güne, her kelâma bak bakire aşk ölüyor çehremden ey yüzüm Hayatın dini imanı yok bilirsin gel otur "Kün" savurduğum acılarıma güneşten önce yıldızların altında sevda yumağı sar, doğur beni gözlerinde omuz verdiğim gölgende yaşat nefesimi Kozasında çürüyen kelebekler ağulu yanımdan kanatlanır melekler sana getirir tomurcuk düşlerimi eksilmesin berimden dil-beri gönlün bir tutam reyhan kokusuyla öp beni Ki aykırıydı dilimdeki ibadetler göğsümün kafesinde tükettirdim sözcükleri ki ben zozan dağların soğuk rüzgârıyım yokluğun ağır iklimler getirir avuçlarıma bil ki Züleyha’nın içindeki çaresizliğiyim Karanfiller yeşerir göğüs çeperimde anlıyorsan beni Yusuf’i aşk kelâmıyım Duyarsan eğer sesimi sır astığım yüreğin köşesindeyim sevgili Gizem |
Gönül pınarında mayalanmış sözcükler...
Kutlarım gönül sesinizi,emeğinizi.
Esenlikler dilerim...