Yaşarken ölmekgünbatımında yüzüne düşerken ayrılığın gölgesi bir yanın denizdir bir yanın ateş kaybolan gök/yüzünü bulanık sularda ararsın bulamazsın… gözlerinin sahiline demirleyen hüzünleri itersin elinin tersiyle bilyesini yitirmiş çocuk edasıyla bükülür dudağın ufuklara dalarken eylüle yaslarsın yüreğini çaresizliğine ağlarsın... yağmur kokan saçlarını dağıtan rüzgara okkalı bir küfür sallarsın sararsın sesinin tellerine yorgun şarkıları bir yanın ayrılıktır bir yanın yalnızlık aşkın nar’ında tutuşup yanarsın… gülüşlere veda ederken gün hüzne iliklenen kirpiklerinle karşılarsın geceyi sürersin kalemin şarjörüne kurşun gibi şiirleri… örtbas için cinayetini yakarsın aşkın cesedini nedametine karışır gözyaşların acılar içinde kıvranırken yaşarken ölmek neymiş anlarsın... bilincini yitirmiş rüzgar çığlık çığlığa ruhun karanlık sokaklarını adımlarken sığınırsın puslu anılara vurursun başını taşlara sevda neymiş aşk neymiş anlarsın... Aslı Aydın |
.
.
.
anlarsın..
çok beğendim.
tebrik ve selamlarımla.