04: 50,bu gün; saat son kez " eylül, yakamozun hasat mevsimi yıldızları tırpanlıyor gece, siyah kanım çekiliyor damarlarıma yeniden keşfediyorum sensizliği, kimsesizliğin armağanı olsa gerek başı vurulmuş onca hüzün, dalı kırıldığı yerden mısraların; aşkın inat eden yeminine kaç, solgunluğunu koklarken bezmişliğin sen galibi olu ver, yüreğimde ki zaferin; ben kaybedeni, olmayan bu savaşın.... bu gün; son kez... samyelinden kıskanıyorum, yer yüzüne uzanan saçlarını, gamzene secde eden; gözlerim sonsuz, şiirlere ’ hoş geldin ’ lerin; ne ilk, ne de son, küskünlükleri küstürdü varlığın, yok olmanın eşinden döndü heybemde ki her adım, bir başka taze ölüyoruz bir birimizden, dirilmek umuduyla güneşe, kumsal gözlerini giyindim, susuz bakışlarıma, tenimizden uğurlar olsun saati gelen ’ eylüle; edemediğin bunca vedayı toplayıp, darmadağın mı gidiyorsun? kıyısında yazılan hikayenin, uzaklara esir düşen şehrine... "" eylül sen gibi! bir kaç mevsim den, çok ömür sonra "" ... karan kadavramın " DÜŞLERİ , |