0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
469
Okunma
Dünya çölünde avareyim,
Gönlüm yıkılmış bir şehir, viraneyim.
Derdinle yansanda biçareyim.
Avutamıyorum kalkamıyorum acz içindeyim..
Sahra çölünde yanar durur bir haldeyim. .
Anlatamam derdimi ummanlara,
Şem oldum yandım, bir ateşin yalazında..
Pervane oldum gönül çölünün korunda.
Nur gördüm bir an varamadım, seyrane.
Canlar toplandı girdik devrane...
Aşka uçmak istersen kanadın yanar ey talibe...
Kurumuş, çatlamış gönül sayfamın telleri.
Artık ayağa kalkmanın son demleri
En yüce, ey yüce, benim sahibim, özümün
rehberi..
Elif gibi ayaktayım, dünya çölünün işçisi rolüm.
Özüm sen, gönül bahçem sen, dik duruşumdaki makam sen..
Yolum yolun, izim vahyin, rehberim efendim,
Hükmün aklım, amelim fiil,
davranışlarım..
Cehennem dünya mıdır yoksa.
Acı çektiğiniz kimsenin duymadığı yer midir?
Sen kendi kendini yakarken, cehennem sana özendi..
Diller konuşursa kalpler helak olur dendi.
Dünya çölünü cehenneme çeviripte cenneti gitmeyi arzulama can..
Çöl senin, Sahra senin, yol senin
Çölde yansanda devam et, maksudum sensin deyip
Sahrada gönül şehrin tutuşsada,
Rıza yolum sırat - ı müstakıym ’den ayırma
Ya Rıdvan....
5.0
100% (5)